Keine direkten Treffer gefunden für: Spar

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: Spar

Deutsch Türkisch
die Arbeitsauftragsverarbeitung {sub} {f} sparişin imalat prosedürü
der Auftragsannehmer {sub} {m} spar alan
das Auftragsende {sub} {n} spar sonu
das Aufträgebuch {sub} {n} spar defteri
Bestellung bestätigen {sub} {f} sparişi tesdik etmek
Bestimmungsbahnhof laut Frachtbrief spar kâğıdında kayıtlı istasyon
Eingang Ihrer Aufträge {sub} {m} sparişlerinizin girişi
Spar dir die Mühe! boşuna zahmet etme!
Spar dir die Worte! boşuna ağzını yorma!
die Sparanlage {sub} {f} birikim yatırımı
die Sparanlagen {sub} {pl} birikim yatırımları
das Sparauto {sub} {n} ekonomik araba
der Sparbrief {sub} {m} yatırım senedi
die Sparbriefe {sub} {pl} yatırım senetleri
der Sparbuch {sub} {m} tasarruf cüzdanı
das Sparbuch {sub} {n} banka cüzdanı
das Sparbuch {sub} {n} hesap cüzdanı
das Sparbuch {sub} {n} tasarruf cüzdanı
die Sparbuchse {sub} {f} kumbara
die Sparbücher {sub} {pl} banka cüzdanları
die Sparbüchse {sub} {f} kumbara
die Sparbüchsen {sub} {pl} kumbaralar
das Spardeckenschiff {sub} {n} kuntra güverteli gemi
die Spardiode {sub} {f} yardmcı diod
die Spardose {sub} {f} kumbara
die Spardüse {sub} {f} ekonomi jiklörü
die Spardüse {sub} {f} ekonomizör jiklesi
der Spare {sub} {m} [Bowling] iki atışta 10 lobutun hepsini devirme
spare in der Zeit, so hast du in der Not gelir zamanı!
spare in der Zeit, so hast du in der Not sakla samanı
die Spareinlage {sub} {f} tasarruf mevduatı
die Spareinlagen {sub} {pl} tasarruf mevduatları
Spareinlagen bei Banken {sub} {pl} bankalarda tasarruf mevduatları
das Spareinlagenbuch {sub} {n} tasarruf mevduatı cüzdanı
das Spareinlagenkonto {sub} {n} tasarruf mevduatı banka hesabı
der Spareinlagenzuwachs {sub} {m} tasarruf mevduatı çoğalması
das Spareisenstein {sub} {n} karbonatlı demir
das Sparen {sub} {n} biriktirme
sparen {v} [Geld] artırmak
sparen {v} [Geld] biriktirmek
sparen {v} [sparte, hat gespart] bir kenara ayırmak
sparen {v} [sparte, hat gespart] hesap kitap yaparak harcamak
sparen {v} [sparte, hat gespart] idareli harcamak
sparen {v} [sparte, hat gespart] idareli kullanmak
sparen {v} [sparte, hat gespart] kullanmamak
sparen {v} [sparte, hat gespart] para biriktirmek
sparen {v} [sparte, hat gespart] tasarruf etmek
sparen {v} [Zeit] kazanmak
sparend {adj} biriktiren
der Sparer {sub} {m} biriktirici
der Sparer {sub} {m} ekonomizör
0.003s