1 direkte Treffer gefunden für: vuru

Deutsch Türkisch
der Treffer {sub} {m} vuru

77 indirekte Treffer gefunden für: vuru

Deutsch Türkisch
die Abfangrakete {sub} {f} vurucu raket
abgeschossen [Flugzeug] vurup düşürülmüş
die Abschlagstelle {sub} {f} vurup kesme yeri
der Abschuss {sub} {m} [Luftwaffe] vurup düşürme
am Schlag sein [Baseball] vuruşa hazır olamk
aneinander stoßen {v} vuruşturmak
das Aneinanderstoßen {sub} {n} vuruşturma
der Anschlag {sub} {m} vuruş
der Anschlagdrucker {sub} {m} vuruşlu yazıcı
die Anschlagstärke {sub} {f} vurucu kuvvet
die Anschlagstärke {sub} {f} vuruş gücü
die Anschlagstärkeregulierung {sub} {f} vuruş gücü denetimi
die Anschläge {sub} {pl} vuruşlar
das Antiklopfmittel {sub} {n} vuruntu önleyici
apportieren {v} [Jagdhunde] vurulan av hayvanını alıp getirmek
die Aufschlagstelle {sub} {f} [Militär] vuruş noktası
ausgeschlagener Zahn {sub} {m} vurup kırılmı diş
der Bums {sub} {m} vuruş
den Schlag abwehren {v} vuruşa karşı korunmak
die Detonation {sub} {f} vuruntu
du schlägst vuruyorsun
die Einschlagbürste {sub} {f} vurucu fırça
er,sie schlägt vuruyor
die Erschießung {sub} {f} vurulma
die Erschießungen {sub} {pl} vurulmalar
erschossen {adj} vurularak öldürülmüş
erschossen [er, sie, es ist~] vurularak öldürülmüş
erschossen [er, sie, es hat~] vurularak öldürmüş
erschossen werden {v} vurulmak
erschossen werden {v} vurulmak öldürülmek
gedrehter Ball {sub} {m} [zur Täuschung des Schlagmanns] vurunca döndürülen şaşırtıcı top
geschossenes Wild {sub} {n} vurulmuş yabani hayvan
das Hammermahlen {sub} {n} vurulu kırıcı
der Handbohrhammer {sub} {m} vurucu el matkabı
der Hau {sub} {m} vuruş
heraushauen {v} vurup çıkarmak
herausschlagen {v} vurup çıkarmak
der Hieb {sub} {m} vuruş
der Impaktdrucker {sub} {m} vuruşlu yazıcı
kaputt schlagen {v} vurup kırmak
klopfen {v} vuruntu
klopffest [Benzin] vuruntuya karşı rezistan
die Klopffestigkeit {sub} {f} [Benzin] vuruntuya karşı rezistanlık
die Klopffestigkeit {sub} {f} vuruntu direnci
klopffrei [Benzin] vuruntusuz
das Klopfschutzmittel {sub} {n} vuruntu önleyici
der Leithebel {sub} {m} vurucu fırça kolu
die Nasentrommel {sub} {f} vurucu tambur
niedergeschossen [er, sie, es hat~] vurup öldürdü
niederhauen {v} vurup yıkmak
niederknallen {ugs.} vurup öldürmek
die Anfrage {sub} {f} başvuru
Anfrage mit einem Hinweis {sub} {f} bir ipucu ile başvuru
der Antrag {sub} {m} başvuru
Antrag auf Börsenzulassung {sub} {m} borsa koduna kabul için başvuru
die Anwendung {sub} {f} başvuru
der Aufnahmeantrag {sub} {m} ortaklık için başvuru
der Aufnahmeantrag {sub} {m} ortaklık için dilekçe başvuru
der Aufnahmeantrag {sub} {m} üyelik için başvuru
der Aufnahmeantrag {sub} {m} üyelik için dilekçe başvuru
die Bewerbung {sub} {f} başvuru
die Bezugnahme {sub} {f} başvuru
die Dringlichkeitsanfrage {sub} {f} acil başvuru
Einleitung gerichtlicher Schritte [rechtswissenschaftlich] hukuki yola başvuru
erfüllbare Anfrage {sub} {f} gerçekleşebilir başvuru
das Ersuchen {sub} {n} başvuru
die Estampe {sub} {f} çelik, bakır veya ağaç gravürü
die Gebrauchsanmeldung {sub} {f} kullanım için başvuru
der Importantrag {sub} {m} ithal izni için başvuru
die Lasergravur {sub} {f} lazer gravürü
persönliche Anfrage {sub} {f} kişisel başvuru
die Petition {sub} {f} başvuru
polymorphe Extrasystolen polimorf erken vuru
der Rechteckimpuls {sub} {m} dikdörtgen vuru
die Referenz {sub} {f} başvuru
der Rekurs {sub} {m} [Rechtswissenschaft] bir üst mahkemeye başvuru
der Rückverweis {sub} {m} [Technik] çapraz-başvuru
0.005s