4 direkte Treffer gefunden für: sara


64 indirekte Treffer gefunden für: sara

Deutsch Türkisch
abblühen {v} [er blühte ab, hat abgeblüht] sararmak
Abgang haben {v} şarabın lezzetini içtikten sonra hissetmek
abspulend {adj} saran
Abziehen des Weins {sub} {n} şarap çekme
die Adenosinkinase {sub} {pl} sara tedavisinde kullanılan enzimler
anbindend {adj} sararak
anfallsartig {adj} saraya benzer
aufspulend {adj} saran
aufwickelnd {adj} saran
Auswahl eines Weines {sub} {f} şarap seçme
der Bacchus {sub} {m} şarap tanrısı Baküs
beschlagen {v} [beschlug, hat beschlagen] saravela etmek
der Bischof {sub} {m} şaraptan yapılan bir cins içki
bleich {adj} sararmış
bleich werden {v} sararmak
die Blässe {sub} {f} sararma
bordeauxrot {adj} şarap kırmızısı
der Bourbone {sub} {m} şarap cinsi
die Bouteille {sub} {f} şarap şişesi
die Bowle {sub} {f} [Getränk] şarap, meyve, baharat ve şeker ve alkollü içki karışımı ile yapılan bir içki
Branntwein aus Wein şaraptan konyak
das Bukett {sub} {n} [Wein] şarap kokusu
der Chablis {sub} {m} şarabı ile ünlü bir Fransız şehri
die Chlorose {sub} {f} sararma
das Château {sub} {n} saray
dahinwelken {v} sararıp solmak
der Wein floss in Strömen şarap sel gibi aktı
dorren {v} [ich dorrte, ich bin gedorrt] sararıp solmak
die Edeldame {sub} {f} saraylı hanım
die Edelfäule {sub} {f} şaraplık üzümlerin kaliteli şarap elde edilmesi amacıyla çürümeye bırakılması
die Edelreife {sub} {f} şaraplık üzümlerin kaliteli şarap yapımı amacıyla çürümeye bırakılması
ein Glied abschnüren sararak boğmak
einen Anfall bekommen {v} sara tutmak
einen Anfall haben {v} sara tutmak
einhüllend {adj} saran
die Einhüllende {sub} {f} saran
einwickelnd {adj} saran
die Epilepsie {sub} {f} [Med.] sara hastalığı
der Epilepsieanfall {sub} {m} [Med.] sara nöbeti
der Epileptiker {sub} {m} sara
die Epileptiker {sub} {pl} saralılar
die Epileptikerin {sub} {f} [weiblich] sara
epileptisch {adj} sara
epileptische Anfälle haben {v} sara tutmak
epileptischer Anfall {sub} {m} sara krizi
epileptischer Anfall {sub} {m} sara nöbeti
er stürzte den Wein hinunter şarabı mideye aktardı
erblassen {v} sararmak
erbleichen {v} sararmak
erbleichend {adj} sararıp solan
das Etiolieren {sub} {n} sararıp solma
die Affektepilepsie {sub} {f} yapmacık sara
affektive Epilepsie {sub} {f} hissi sara
atypische Epilepsie {sub} {f} tipik olmayan sara
die Belagerung {sub} {f} muhasara
die Halbseitenepilepsie {sub} {f} tek yanlı sara
hereditäre Epilepsie {sub} {f} genetik sara
latente Epilepsie {sub} {f} gizli sara
metabolische Epilepsie {sub} {f} metabolik sara
partielle Epilepsie {sub} {f} kısmi sara
periventrikuläre Epilepsie {sub} {f} beyin çevresi ile ilgili sara
starker Anfall {sub} {m} ağır sara
der Türkisara {sub} {m} Türk sigarası
zerebellarer Anfall {sub} {m} beyinsel sara
0.003s