4 direkte Treffer gefunden für: Schlaf


77 indirekte Treffer gefunden für: Schlaf

Deutsch Türkisch
Schlaf am Tag {sub} {m} gündüzün uyuma
Schlaf bekommen {v} uykusu gelmek
schlaf gut! iyi uykular!
Schlaf in den Augen {ugs.} gözlerden uyku akıyor
schlaf nicht! uyuma!
Schlaf schön! iyi uykular!
Schlaf vortäuschen {v} {ugs.} tilki uykusu uyumak
Schlaf vortäuschen {v} uyuyormuş gibi yapmak
Schlaf Wach Störung {sub} {f} uyku uyanıklık bozukluğu
der Schlaf-BH {sub} {m} [der soft BH für die Nacht] gece giyme sütyeni
das Schlafabteil {sub} {n} yataklı kompartıman
die Schlafabteile {sub} {pl} yataklı kompartımanlar
der Schlafanfall {sub} {m} uyku nöbeti
der Schlafanzug {sub} {m} pijama
der Schlafanzug {sub} {m} yatak kıyafeti
die Schlafanzughose {sub} {f} pijama donu
die Schlafanzugjacke {sub} {f} pijama ceketi
die Schlafanzüge {sub} {pl} pijamalar
der Schlafapfel {sub} {m} [oder Schlafäpfel: apfelähnlicher Auswuchs an den Rosen] uyku elması adı verilen gül tomurcuklarına verilen isim [eskiden yastık altına konulunca tez uyku getirdiğine inanılırdı]
die Schlafapnea {sub} {f} uyku apnesi
die Schlafapnoe {sub} {f} uyku apnesi
das Schlafapnoesyndrom {sub} {n} uyku apnesi sendromu
die Schlafaugen {sub} {pl} uykulu gözler
die Schlafbaracke {sub} {f} uyku barakası
die Schlafbehandlung {sub} {f} uyku tedavisi
der Schlafbereich {sub} {m} uyku alanı
das Schlafbewusstsein {sub} {n} uyku bilinci
die Schlafbrille {sub} {f} karanlık yapan uyku gözlüğü
schlafbringend {adj} uyku getiren
der Schlafbus {sub} {m} yataklı otobüs
die Schlafbänke {sub} {pl} uyku
die Schlafcouch {sub} {f} çekyat
die Schlafdauer {sub} {f} uyku süresi
die Schlafdecke {sub} {f} battaniye
der Schlafdeich {sub} {m} [auf der Landseite (Binnenseite) eines bestehenden neueren Deiches] set
der Schlafdruck {sub} {m} [Regelkreis, der die Müdigkeit reguliert und körperlich bedingte Schläfrigkeit auslöst] vücuda uyku getiren faz
die Schlafdrucklähmung {sub} {f} sinide genleşme şeklinde bozukluk
schlafen {v} [im Schlaf liegen] uyumak
schlafen {v} [schlief, geschlafen] uyumak
schlafen {v} [schlief, hat geschlafen] geceyi geçirmek
schlafen {v} [schlief, hat geschlafen] işi boş vererek dalga geçmek
schlafen {v} [schlief, hat geschlafen] savsaklamak
schlafen {v} [übernachten] gecelemek
schlafen {v} [übernachten] yatmak
schlafen gegangen uyumaya gitti
schlafen gehen {v} uykuya yatmak
schlafen gehen {v} yatmak
schlafen gehen {v} yatmaya gitmek
schlafen mit {v} …ile uyumak
Schlafen Sie eigentlich nie? gerçekten hiç uyumuyor musunuz?
schlafen Sie gut! Allah rahatlık versin!
der Batingschlaf {sub} {m} yarım volta
der Beischlaf {sub} {m} [Geschlechtsverkehr] cinsel ilişki
der Beischlaf {sub} {m} [JURA] cinsi münasebet
der Beischlaf {sub} {m} cima
der Beischlaf {sub} {m} cinsel birlesme
der Beischlaf {sub} {m} cinsel birleşme
der Beischlaf {sub} {m} cinsel ilişki
der Beischlaf {sub} {m} fuhuş
der Beischlaf {sub} {m} koit
der Beischlaf {sub} {m} seks
der Beischlaf {sub} {m} sevişme
der Dammerschlaf {sub} {m} alacakaranlık uykusu
das mache ich im Schlaf ben bunu gözüm yumuk yaparım
der Dauerschlaf {sub} {m} sürekli uyku
der Dauerschlaf {sub} {m} uyku kürü
desynchronisierter Schlaf {sub} {m} düzeni bozulan uyku
der Dornröschenschlaf {sub} {m} bir şeyin uzun süreyle değişmeden aynı kalması
der Dornröschenschlaf {sub} {m} hayat uykusu
der Dornröschenschlaf {sub} {m} değişmezlik
der Dämmerschlaf {sub} {m} [Med.] yarı baygınlık
der Dämmerschlaf {sub} {m} bir gözü açık uyuklama
der Dämmerschlaf {sub} {m} tavşan uykusu
der Dämmerschlaf {sub} {m} yarı uyklu hali
der Dämmerschlaf {sub} {m} yarı uyuklama
ein bisschen Schlaf biraz uyku
der Elektroschlaf {sub} {m} elektrokoma tedavisi
0.005s