14 direkte Treffer gefunden für: Top


77 indirekte Treffer gefunden für: Top

Deutsch Türkisch
Abbildung, topologische~ {sub} {f} topografya görüntüsü
abbrechen {v} [Zelt] toplamak
der Abfallhaufen {sub} {m} toplu çöp
abfälschen {v} [fiußball] topa falso etmek
abfälschte topa falso yaptı
die Abfälschung {sub} {f} [fiußball] topa falso etme
abgeräumt toplanmış
abgetrennte Bananen {sub} {pl} toplanmış muzlar
die Abhaltung {sub} {f} toplantı yapma
Abhaltung einer Versammlung {sub} {f} toplantı yapma
abholen {v} [holte ab, hat abgeholt] toplamak
abklauben {v} [klaubte ab, hat abgeklaubt] toplamak
die Ablage {sub} {f} toplama gözü
das Ablagefach {sub} {n} toplamagözü
der Ablagekasten {sub} {m} toplama kutusu
das Ablagemagazin {sub} {n} toplamagözü
der Ableger {sub} {m} toprağa daldırılan dal
der Ableiter {sub} {m} toprak teli
der Ableitstrom {sub} {m} toprak akımı
das Ableitstromprüfgerät {sub} {n} toprak akımı kontrol aleti
die Ableitströme {sub} {f} toprak akımları
die Ablesung {sub} {f} toplama
Abnahme der Topologie {sub} {f} topolojinin azalımı
der Abnehmer {sub} {m} toplayıcı
abpflücken {v} [Obst: pflückte ab, hat abgepflückt] toplamak
abprotzen {v} [protzte ab, hat abgeprotzt] topu indirmek
abprotzen {v} [protzte ab, hat abgeprotzt] topu toparlağından indirmek
abrunden {v} [Rede] toparlamak
die Abrundung {sub} {f} [Rede] toparlama
abräumen {v} [Geschirr etc.: räumte ab, hat abgeräumt] toplamak
absammeln {v} [österr. einsammeln] toplamak
der Absatz {sub} {m} [Schuhabsatz] topuk
der Absatz {sub} {m} [von Schuh] topuk
die Absatzannagelmaschinen {sub} {pl} topuk çivileme makineleri
der Absatzbau {sub} {m} topuk imali
die Absatzfarbe {sub} {f} topuk rengi
der Absatzschuh {sub} {m} topuklu ayakkabı
die Abschaltzeit {sub} {f} toplam kesme süresi
Abschaum der Gesellschaft {sub} {m} toplumun yüz karası
die Abscheiderelektrode {sub} {f} [E-Filter] toplama elektrodu
Abschlussklemme eines Erdleiters {sub} {f} toprak hattı ucu
der Absentismus {sub} {m} toplantılarda bulunmama
der Abstoß {sub} {m} [Torwart] topu kaleden atmak
die Absätze {sub} {pl} topuklar
Absätze aufbauen {sub} {f} topukları yükseltmek
Absätze befestigen {sub} {f} topukları sağlamlaştırmak
Absätze nageln {sub} {f} topukları çivilemek
Absätze verkleiden {sub} {f} topukları kaplamak
Absätze überziehen {sub} {f} topukları kaplamak
abtragende Frucht {sub} {f} toplanmış meyve
die Abtragung {sub} {f} toprağı düzleştirme
die Atomartillerie {sub} {f} nükleer top
der Ausball {sub} {m} auta giden top
der Ausball {sub} {m} dışarı çıkan top
der Auszugstop {sub} {m} çıkış yasağı
der Autostopp {sub} {m} otostop
die Außenkanone {sub} {f} dış top
der Badmintonball {sub} {m} [Federballspiel] tüytop
bedingter Stop {sub} {m} [alt] koşullu durma
das Besantop {sub} {n} [Schiffssegel] yelkenli gemi
das Biotop {sub} {n} biyotop
der Blindgänger {sub} {m} {ugs.} [nicht explodierte Bombe] patlamamış top
die Bombarde {sub} {f} taş gülle atan top
brauner Ball {sub} {m} kahverengi top
das Bällchen {sub} {n} küçük top
der Desktop {sub} {m} [Informatik] masaüstü
der Desktop {sub} {m} ekran kullanım yüzeyi
der Desktop {sub} {m} masaüstü bilgisayarı
die Donnerbüchse {sub} {f} barutla atılan top
Einführung in den Desktop {sub} {f} ekrana ekleme
der Einstellungsstop {sub} {m} işçi almayı durdurma
die Elektronenkanone {sub} {f} elektronik top
der Endstop {sub} {m} son stop
die Feder {sub} {f} [Ball] tüylü top
das Ferngeschütz {sub} {n} [Militär] uzun menzilli top
das Feuchtbiotop {sub} {n} sulak alan
flacher Ball {sub} {m} alçaktan top
0.006s