2 direkte Treffer gefunden für: Zelt

Deutsch Türkisch
das Zelt {sub} {n} tente
das Zelt {sub} {n} çadır

75 indirekte Treffer gefunden für: Zelt

Deutsch Türkisch
Zelt aufschlagen çadır kurmak
die Zeltausrüstung {sub} {f} kamp teçhizatı
die Zeltbahn {sub} {f} çadır bezi
die Zeltbahnen {sub} {pl} çadır bezleri
der Zeltball {sub} {m} [Verkehr] saat bildirim işareti
der Zeltbewohner {sub} {m} çadırda yaşayan
der Zeltboden {sub} {m} cadır tabanı
das Zeltdach {sub} {n} [Bau] çadır örtüsü
das Zeltdach {sub} {n} pavyon çatı
das Zeltdach {sub} {n} çadır tavanı biçimi
die Zeltdächer {sub} {pl} çadır çatıları
die Zelte {sub} {pl} çadırlar
das Zelten {sub} {n} kamping
zelten {v} kamp kurmak
zelten {v} kamping yapmak
zelten {v} çadır kurmak
zelten gehen {v} çadırla tatile gitmek
Zelten verboten! Çadır kurmak yasaktır!
die Zeltende {sub} {f} çadırda yaşayan
der Zelter {sub} {m} rahvan giden at
zeltet [er, sie, es~] çadırda yaşıyor
zeltete [er, sie, es~] çadırda yaşamıştı
der Zeltflock {sub} {m} çadır kazığı
zeltförmig {adj} çadır şeklinde
die Zeltheizung {sub} {f} çadır ısıtıcısı
der Zeltlager {sub} {m} [Militär] çadırlı ordugâh
der Zeltlager {sub} {m} çadır kamping
das Zeltlager {sub} {n} çadır kampı
die Zeltlager {sub} {pl} çadır kampları
die Zeltlagerausrüstung {sub} {f} çadır kampı donanımı
die Zeltleinwand {sub} {f} çadır bezi
der Zeltpfahl {sub} {m} çadır direği
der Zeltpflock {sub} {m} çadır kazığı
die Zeltpflöcke {sub} {pl} çadır kazıkları
die Zeltplane {sub} {f} çadır bezi
der Zeltplatz {sub} {m} kamping
der Zeltplatz {sub} {m} kamping yeri
der Zeltplatz {sub} {m} çadır yeri
die Zeltplätze {sub} {pl} çadır yerleri
die Zeltspannleine {sub} {f} çadır gerdirme ipi
der Zeltstab {sub} {m} çadır direği
die Zeltstadt {sub} {f} çadır şehir
die Zeltstadt {sub} {f} çadırkent
die Zeltstange {sub} {f} çadır direği
die Zeltstangen {sub} {pl} çadır direkleri
der Zeltstoff {sub} {m} çadır kumaşı
das Zelttuch {sub} {n} çadır kumaşı
die Zelttür {sub} {f} çadır kapısı
der Zeltwanderer {sub} {m} çadırla gezen
abgeschnitzelt keserek dilimlere ayrılmış
angewurzelt {adj} çakılıp kalan
angewurzelt {adj} kök salan
das Bauzelt {sub} {n} inşaat çadırı
bewurzelt {adj} kök salmış
bewurzelt {adj} köklü
das Bierzelt {sub} {n} bira satış çadırı
das Bierzelt {sub} {n} bira çadirı
blinzelt [er, sie, es~] göz kırpıyor
das Campingszelt {sub} {n} kamp çadırı
das Campingzelt {sub} {n} kamp çadırı
das Dachzelt {sub} {n} çatı çadırı
das Dachzelt {sub} {n} araba üstü çadır
die Stirn gerunzelt [er, sie, es hat~] kaş çattı
eingewurzelt {adj} iyice yerleşmiş
eingewurzelt {adj} kök salmış
eingewurzelt {adj} köklenmiş
eingewurzelt {adj} köklü
eingewurzelt {adj} muhlanmış
entwurzelt [er, sie, es~] kökünden çıkarıyor
erdverwurzelt {adj} toprağa çim salmış
fest verwurzelt tam çim salmış
festverwurzelt {adj} sabit köklü
das Festzelt {sub} {n} parti çadırı
das Firstzelt {sub} {n} mahya çadırı
ganz vereinzelt tamamen tek tük
0.003s