3 direkte Treffer gefunden für: Frost

Deutsch Türkisch
der Frost {sub} {m} don
der Frost {sub} {m} donma
der Frost {sub} {m} şiddetli soğuk

77 indirekte Treffer gefunden für: Frost

Deutsch Türkisch
der Frostangriff {sub} {m} buz darbesi
der Frostaufbruch {sub} {m} buzlaşma
die Frostaufbrüche {sub} {f} asfaltın don nedeniyle çatlaması
das Frostbersten {sub} {n} buz kırılması
frostbeständig {adj} buza karşı dayanıklı
frostbeständig {adj} buza karşı mukavemetli
frostbeständig {adj} dona dayanıklı
frostbeständig {adj} donmaz
die Frostbeständigkeit {sub} {f} donma direnci
die Frostbeständigkeit {sub} {f} donmaya karşı dayanıklılık
die Frostbeständigkeit {sub} {f} donmazlık
die Frostbeule {sub} {f} [Med.] soğuk şişkinliği
die Frostbeule {sub} {f} soğuk ısırması
die Frostbeule {sub} {f} soğuk çalması
die Frostbeule {sub} {f} soğuk yakması
die Frostbeulen {sub} {pl} [Med.] soğuk şişkinlikleri
die Frostbeulen {sub} {pl} soğuk ısırmaları
der Frostboden {sub} {m} donmuş alan
der Frostboden {sub} {m} donmuş saha
der Frostbrand {sub} {m} organda donma sonucu oluşan ağır hasar
der Frosteinbruch {sub} {m} buz istilâsı
der Frosteinschluss {sub} {m} donma çatlağı
die Frosteinwirkung {sub} {f} don etkisi
frostempfindlich {adj} dona karşı hassas
die Frostempfindlichkeit {sub} {f} dona karşı duyarlılık
frosten {v} gıdayı dondurarak konserve etmek
der Froster {sub} {m} dondurucu
frostfest {adj} dondan etkilenmez
frostfest {adj} donmaz
die Frostfestigkeit {sub} {f} buz sağlamlığı
frostfrei {adj} buzsuz
frostfreier Winter {sub} {m} buzsuz kış
frostfreier Winter {sub} {m} donsuz kış
das Frostgangrän {sub} {n} buz kangreni
die Frostgefahr {sub} {f} don tehlikesi
frostgefährdet {adj} donma tehlikesi olan
frostgefährdete Raum {sub} {m} donma tehlikesi olan oda
das Frostgefühl {sub} {n} donma hissi
der Frostgraupel {sub} {m} donmuş krağı
die Frostgrenze {sub} {f} don sınırı
die Frostgrenze {sub} {f} donma haddi
die Frostgrenze {sub} {f} donma sınırı
die Frosthärte {sub} {f} donma sertliği
frostig {adj} buzlu
frostig {adj} donduracak derecede soğuk
frostig {adj} dondurucu
frostig {adj} dondurucu soğuk
frostig {adj} soğuk kişilik
frostig {adj} soğuk nevale
frostige buzlu
frostige Begegnung {sub} {f} soğuk karşılaşma
anhaltender Frost {sub} {m} sürekli don
bei Frost donda
der Bodenfrost {sub} {m} don
der Bodenfrost {sub} {m} toprağın donması
der Bodenfrost {sub} {m} yerin donması
der Bodenfrost {sub} {m} toprak donu
der Dauerfrost {sub} {m} sürekli don
der Fieberfrost {sub} {m} [Med.] ateşli iken titreme
der Herbstfrost {sub} {m} sonbahar donu
der Hirnfrost {sub} {m} [ugs.: stechender Kopfschmerz beim Eisessen] dondurma yerken beyinde batıcı ağrı
der Nachtfrost {sub} {m} [Naturwissenschaft] gece ayazı
der Nachtfrost {sub} {m} [Naturwissenschaft] gece donu
der Permafrost {sub} {m} [auch Dauerfrostboden] daimi buzul
der Raufrost {sub} {m} kırağı
der Raufrost {sub} {m} kırç
der Rauhfrost {sub} {m} kırağı
scharfer Frost {sub} {m} şiddetli don
der Schüttelfrost {sub} {m} [Med.] ateşli titreme nöbeti
der Schüttelfrost {sub} {m} [Med.] sıtma nöbeti
der Schüttelfrost {sub} {m} nöbet titremesi
der Schüttelfrost {sub} {m} titreme nöbeti
der Spätfrost {sub} {m} gecikmiş don
tödlicher Frost {sub} {m} öldürücü don
der Verdunstungsfrost {sub} {m} buharlaşma donu
Windfrost dondurucu rüzgar tesiri
der Winterfrost {sub} {m} kışta don
0.004s