8 direkte Treffer gefunden für: nahrung


77 indirekte Treffer gefunden für: nahrung

Deutsch Türkisch
Nahrung aufnehmen gıda almak
Nahrung aufnehmen yemek yemek
Nahrung aus der Natur doğal yiyecek
Nahrung geben {v} yiyecek vermek
Nahrung liefern {v} yiyecek servis etmek
nahrung suchen {v} yiyecek aramak
Nahrung verfälschen {sub} {f} besin taklit etmek
Nahrung verweigern {sub} {f} yemeği reddetmek
Nahrung zubereiten {v} yemek hazırlamak
Nahrung, feste- {sub} {f} katı yiyecek
das Nahrungergänzungsmittel {sub} {n} besin maddesi takviyesi
das Nahrungergänzungsmittel {sub} {n} tamamlayıcı besin maddesi
Nahrungs- yemek-
Nahrungs- yiyecek-
Nahrungs- und Genussmittel {sub} {n} besleyici ve uyarıcı madde
Nahrungs- und Genussmittel {sub} {pl} besleyici ve uyarıcı maddeler
der Nahrungsantrieb {sub} {m} beslenme dürtüsü
die Nahrungsaufnahme {sub} {f} beslenme
die Nahrungsaufnahme {sub} {f} gıda alma
die Nahrungsaufnahme {sub} {f} yemek yeme
der Nahrungsbedarf {sub} {m} gıda ihtiyacı
der Nahrungsbedarf {sub} {m} yiyecek ihtiyacı
nahrungsbedingte Albuminurie {sub} {f} yemekten ileri gelen albüminüri
nahrungsbedingte Azotämie {sub} {f} yemekten ileri gelen kanda azot fazlalığı
nahrungsbedingte Fettsucht {sub} {f} yemekten ileri gelen yağlanma
nahrungsbedingte Gastritis {sub} {f} yemekten ileri gelen gastrit
nahrungsbedingte Glukosurie {sub} {f} yemekten ileri gelen idrardan üzüm şekeri atma
nahrungsbedingte Lipämie {sub} {f} yemekten ileri gelen kanda yağ birikimi
das Nahrungsbedürfnis {sub} {n} yiyecek ihtiyacı
die Nahrungsbedürfnisse {sub} {pl} yiyecek ihtiyaçları
das Nahrungsbestandteil {sub} {n} yiyecek parçası
die Nahrungsbestandteile {sub} {pl} yiyecek parçaları
Nahrungsbestandteile, essenzielle- {sub} {pl} hayati değeri olan yiyecek maddeleri
der Nahrungsbissen {sub} {m} yemek lokması
der Nahrungsbrei {sub} {m} yiyecek pelte
das Nahrungsdotter {sub} {n} yenilebilen yumurta sarısı
der Nahrungsentzug {sub} {m} yemekten mahrumiyet
die Nahrungsergänzung {sub} {f} yiyecek takviye etme
die Nahrungsergänzung {sub} {f} yiyecek tamamlama
das Nahrungsergänzungsmittel {sub} {n} takviye besin maddesi
die Nahrungsergänzungsmittel {sub} {pl} takviye besin maddeleri
die Nahrungsergänzungsmittel {sub} {pl} tamamlayıcı gıda maddeleri
die Nahrungsergänzungsmittelverordnung {sub} {f} tamamlayıcı gıda maddeleri yönetmeliği
der Nahrungsfaktor {sub} {m} besleme faktörü
die Nahrungsfaser {sub} {f} yiyecek lifleri
das Nahrungsfett {sub} {n} yiyecek yağı
die Nahrungsfette {sub} {f} yiyecek yağları
die Nahrungsgleichgewichtstörung {sub} {f} besleyici madde denge bozukluğu
die Nahrungsgrundlage {sub} {f} beslenme temeli
die Nahrungsgrundstoffe {sub} {pl} temel besi maddeleri
die Nahrungsindustrie {sub} {f} besin endüstrisi
abwechslungsreiche Ernährung {sub} {f} çeşitli beslenme
adaptierte Milchnahrung {sub} {f} ilk aylarda verilen bebek sütü
appetitliche Nahrung {sub} {f} lezzetli yiyecek
Aufnahme der Nahrung {sub} {f} yemek yeme
ausgeglichene Ernährung {sub} {f} dengeli beslenme
ausgewogene Ernährung {sub} {f} dengeli beslenme
die Babynahrung {sub} {f} bebek gıdası
die Babynahrung {sub} {f} bebek maması
die Babynahrung {sub} {f} bebek yiyeceği
die Babynahrung {sub} {f} mama
besondere Ernährung {sub} {f} hususi beslenme
bilanzierte Ernährung {sub} {f} bilançolu beslenme
die Brustnahrung {sub} {f} göğüsten besleme
die Dauernahrung {sub} {f} sürekli alınan besin
eine ausgewogene Ernährung {sub} {f} dengeli bir beslenme
eiweißarme Ernährung düşük proteinli gıda
die Eiweißnahrung {sub} {f} albümin beslenmesi
die Ernährung {sub} {f} besi
die Ernährung {sub} {f} besin
die Ernährung {sub} {f} besleme
die Ernährung {sub} {f} beslenme
die Ernährung {sub} {f} besleyici
die Ernährung {sub} {f} gıda
die Ernährung {sub} {f} iaşe
Ernährung {v} beslenme
Erzeugnisse für die Tierernährung {sub} {pl} hayvan bakımı ürünleri
0.004s