1 direkte Treffer gefunden für: hohes

Deutsch Türkisch
hohes yüksek

29 indirekte Treffer gefunden für: hohes

Deutsch Türkisch
hohes Alter {sub} {n} yüksek yaş
hohes Anlaufmoment {sub} {m} yüksek hareket momenti
hohes Ansehen {sub} {n} yüksek prestij
hohes Ansehen genießen {v} yüksek prestijli olmak
hohes C {sub} {n} [ein Ausdruck aus der Musik und bezeichnet eine bestimmte Tonhöhe!  (Den eine Oktave  über dem Kammerton 'c'  liegende Spitzenton c’’] müzikte bir ses tonu çeşidi
hohes Defizit {sub} {n} yüksek açık
hohes Einkommen {sub} {n} yüksek gelir
hohes Fassungsvermögen {sub} {n} yüksek kapasite
hohes Gebäude {sub} {n} yüksek bina
hohes Gehalt {sub} {n} yüksek aylık gelir
hohes Gericht {sub} {n} yüksek mahkeme
hohes Handelsdefizit {sub} {n} yüksek ticaret açığı
hohes Haus {sub} {n} yüksek ev
hohes Kellergeschoß {sub} {n} yüksek bodrum katı
hohes Maß {sub} {n} yüksek ölçü
hohes Maß an Intelligenz {sub} {n} yüksek zeka
hohes Maß an Transparenz {sub} {n} yüksek şeffaflık
hohes Maß an Vertrauen {sub} {n} yüksek güven
hohes Nominalvolumen {sub} {n} yüksek nominal hacim
hohes Präsidium {sub} {n} yüksek reislik
hohes Präsidium {sub} {n} yüksek riyaset
hohes Risiko der Mißbildung des natürlich gezeugten Kindes {sub} {n} doğal doğan çocukta yüksek sakat doğma riski
hohes Tier {sub} {n} {ugs.} yüksek makamlı
hohes Tier {sub} {n} [bes. Offizier] yüksek rütbeli (subay)
hohes Umweltschutzniveau {sub} {n} yüksek cevre koruma seviyesi
hohes Verschmutzungspotential {sub} {n} yüksek kirlenme potensiyeli
hohes Ziel {sub} {n} yüksek hedef
hohe, hoher, hohes yüksek
kniehoher | kniehohe | kniehohes diz boyu
0.002s