768.284 Einträge, 147.520 Anfragen
Dolmetscher- und Übersetzerverzeichnis aller Sprachen / Tüm diller için Tercüman listesi
1 direkte Treffer gefunden für: Greif

Deutsch Türkisch
der Greif {sub} {m} kıstırma

60 indirekte Treffer gefunden für: Greif

Deutsch Türkisch
der Greifarm {sub} {m} kıskaçlı kol
der Greifautomat {sub} {m} para atılarak oyuncak yakalama makinesi
die Greifarme {sub} {pl} kıskaçlı kollar
die Greifbacke {sub} {f} kıskaçlı çene
die Greifbacken {sub} {pl} kıskaçlı çeneler
der Greifbagger {sub} {m} kepçeli dozer
der Greifbagger {sub} {m} kepçeli tarak
der Greifbagger {sub} {m} kepçeli tarak makinesi
der Greifbagger {sub} {m} kıskaç kepçeli vinç
greifbar {adj} [figürlich] somut
greifbar {adj} belli
greifbar {adj} dokunulabilir
greifbar {adj} dokunulması kabil
greifbar {adj} meydanda
greifbar {adj} ortada
greifbar {adj} piyasada bulunabilir
greifbar {adj} tutulabilir
greifbar {adj} yakın olan
greifbar haben {v} yakınında bulunmak
greifbar machen {v} yakınlaştirmak
greifbar nah {adj} tutulabilir şekilde yakın
greifbar sein {sub} {f} yakın olmak
greifbare Aktiven {sub} {pl} maddi varlıklar
greifbare Erfolge {sub} {pl} somut başarılar
greifbare Mittel {sub} {pl} somut olanaklar
greifbarer Vorschlag {sub} {m} belli öneri
Greifbares Endresultat {sub} {n} somut sonuç
greifbares Ergebnis {sub} {n} somut sonuş
die Greifbarkeit {sub} {f} [umganssprachlich] erişilebilirlik
die Greifbarkeit {sub} {f} dokunulması kabillik
der Greifbehälter {sub} {m} saplı kap
der Greifbeutel {sub} {m} saplı torba
die Greifbewegung {sub} {f} kavrama hareketi
der Greifbogen {sub} {m} kontak arkı
greife [ich~] tutuyorum
die Greifeinheit {sub} {f} tutma düzeni
greifen {v} [Maßnahmen, Mechanismen] kavramak
das Greifen {sub} {n} kıstırma
greifen {v} [griff, gegriffen] tutmak
greifen {v} başvurmak
greifen {v} el uzatmak
greifen {v} kapmak
greifen {v} kıstırmak
greifen {v} yakalamak
Greifen im toten Punkt {sub} {n} ölü noktada kavrama
greifen, um sich~ {v} yayılmak
greifen, zu~ {v} yakalamak, tercih etmek
greifend {adj} tutan
greifend {adj} yakalayan
der Greifer {sub} {m} kepçe
der Greifer {sub} {m} kova
aus dem Stegreif [ohne Vorbereitung] doğaçlayarak
aus dem Stegreif [ohne Vorbereitung] doğaçtan
aus dem Stegreif [ohne Vorbereitung] irticalen
aus dem Stegreif [ohne Vorbereitung] içine doğduğu gibi
ganz aus dem Stegreif tamamen hazırlıksız
reiten aus dem Stegreif hazırlıksız konuşmak
Schätzung aus dem Stegreif {sub} {f} hazırlık yapmadan hemen tahmin etme
der Stegreif {sub} {m} [veraltet: Steigbügel] üzengi
der Stehgreif {sub} {m} [Theater] doğaçlama
0.002s