8 direkte Treffer gefunden für: beyaz


77 indirekte Treffer gefunden für: beyaz

Deutsch Türkisch
abbleichen {v} [bleichte ab, ist abgebleicht] beyazlatmak
der Alabaster {sub} {m} beyaz mermer
der Alabastrit {sub} {m} [Alabaster] beyaz mermer
albidus beyazımsı
albuginös {adj} beyaz lekeli
das Ale {sub} {n} beyaz ingiliz birası
das Alfenid {sub} {n} beyaz bir maden halitası
der Andorn {sub} {m} [Heilpflanze, gehört zu den Lippenbültlern] beyaz marubiyum
die Andornkraut {sub} {f} beyaz marrubiyum yaprağı
ausbleichen {v} beyazlatmak
ausbleichende Wirkung {sub} {f} beyazlatma tesiri
die Ausbleichung {sub} {f} beyazlatma
der Ausbleichungsgrad {sub} {m} beyazlatma derecesi
die Ausbleichungsstufe {sub} {f} beyazlatma derecesi
das Ausbleichverfahren {sub} {n} beyazlatma ameliyesi
ausweißen {v} beyaz renkle badanalamak
das Bariumzinkweiß {sub} {n} beyaz boya maddesi
das Belarus {sub} {n} Beyaz Rusya
das Belarussisch {sub} {n} Beyaz Rusya
das Belarussland {sub} {n} Beyaz Rusya
das Belorussland {sub} {n} Beyaz Rusya
das Belorußland {sub} {n} [alt] Beyaz Rusya
der Beluga {sub} {m} [Russisch=beluka] beyaz balina havyarı
der Belugawal {sub} {m} beyaz balina
Bezeichnung für Weiße {sub} {f} beyazların tanımı
das Bindegewebe {sub} {n} beyaz doku
das Blankoakzept {sub} {n} beyaz kabul
das Blankogiro {sub} {n} beyaz ciro
der Blankoindossament {sub} {m} beyaz ciro
bleich machen {v} beyazlatmak
die Bleichanlage {sub} {f} beyazlatma tesisi
die Bleichanstalt {sub} {f} beyazlatma tesisi
der Bleichartikel {sub} {m} beyazlatma maddesi
der Bleichartikel {sub} {m} beyazlatıcı madde
bleichbar {adj} beyazlatılabilir
das Bleichen {sub} {n} beyazlatma
bleichen {v} [bleichte, hat gebleicht] beyazlamak
bleichend {adj} beyazlatıcı
die Bleichereimaschine {sub} {f} beyazlatma makinesi
die Bleichflotte {sub} {f} beyazlatma banyosu
das Bleichgefäß {sub} {n} beyazlatma kabı
das Bleichmittel {sub} {n} beyazlatma vasıtası
das Bleichmittel {sub} {n} beyazlatıcı
der Bleichplatz {sub} {m} beyazlatma yeri
der Bleichprozess {sub} {m} beyazlatma ameliyesi
das Bleichpulver {sub} {n} beyazlatma tozu
bleicht [er, sie, es~] beyazlatıyor
bleichte [er, sie, es~] beyazlatmıştı
die Bleichung {sub} {f} beyazlatma
das Bleichverfahren {sub} {n} beyazlatma ameliyesi
die Bleichwirkung {sub} {f} beyazlatma randımanı
blendend weiß {adj} parlak beyaz
blitzsauber {ugs.} bembeyaz
blütenweiß {adj} bembeyaz
ein Weißer bir beyaz
fast so weiß wie Schnee aşağı yukarı kar gibi beyaz
ganz weiß bembeyaz
gebrochen weiß aralıklı beyaz
gebrochenes Weiß {sub} {n} kesilki beyaz
glanzweiß {adj} parlak beyaz
grau-weiß gri-beyaz
grauweiß {adj} gri beyaz
grell weiß {adj} parlak beyaz
helles Weiß {sub} {n} açık beyaz
hochweiß {adj} bembeyaz
kalkweiß {adj} bembeyaz
kreidig {adj} bembeyaz
käseweiß {adj} bembeyaz
leuchtendes Weiß {sub} {n} parlayan beyaz
das Milchigweiß {sub} {n} süt gibi beyaz
neutralweiß {adj} nötr beyaz
reinweiß saf beyaz
schneeig {adj} bembeyaz
schneeiger {adj} daha bembeyaz
schneeigste {adj} en bembeyaz
schneeweiß {adj} bembeyaz
schneeweiß {adj} kar gibi beyaz
0.004s