4 direkte Treffer gefunden für: Erde

Deutsch Türkisch
die Erde {sub} {f} [Boden] yer
die Erde {sub} {f} [Boden] yerküre
die Erde {sub} {f} [Erdreich] toprak
die Erde {sub} {f} [Welt] dünya

77 indirekte Treffer gefunden für: Erde

Deutsch Türkisch
der Anstand {sub} {m} erdem
Erde aufhäufen [die~] toprağı yığmak
Erde aufwühlen [die~] toprağı karıştırmak
Erde ausheben [die~] toprağı kazmak
Erde entwachsen [die~] fazla büyümek
Erde entwachsen [die~] topraktan yetişmek
Erde Feststampfen {sub} {n} toprağı sıkılaştırma
Erde feststampfen {v} toprağı sıkıştırmak
Erde häufen auf etwas bir şeyin üstüne toprak örtmek
Erde lockern toprağı eşelemek
Erde lockern toprağı kabartmak
Erde rammen {v} toprağı sıkıştırmak
Erde zu Erde [Beim begraben im Christmus: Von Erde bist du genommen, zu Erde sollst du werden] toprakta toprağa
das Erdefeu {sub} {n} [Gundelkraut] yersarmaşığı
der Erdeffekt {sub} {m} toprak etkisi
der Erdeffekt {sub} {m} yol etkisi
erdehaltig {adj} toprak ihtiva eder
die Erdeinführungsstangen {sub} {pl} toprağa sokma çubuklar
die Erdelektrode {sub} {f} kütle elektrodu
die Erdelektrode {sub} {f} toprak elektrodu
erdelos {adj} topraksız
die Erden {sub} {pl} topraklar
erden {v} topraklamak
erden {v} toprağa bağlamak
der Erdenball {sub} {m} yer küre
der Erdenbürger {sub} {m} dünyalı
der Erdenbürger {sub} {m} insan
erdend {adj} topraklayan
das Erdenglück {sub} {n} dünya mutluluğu
das Erdenglück {sub} {n} dünya nimetlerinden zevk alma
das Erdenglück {sub} {n} dünyevi mutluluk
erdenkbar {adj} tasarlanabilir
erdenken {v} planlamak
erdenken {v} tasarlamak
erdenken {v} tasavvur etmek
erdenken {v} uydurmak
erdenken {v} üzerinde düşünerek icat etmek
erdenklich {adj} akla gelebilecek
erdenklich {adj} tahayyül edilebilen
erdenklich {adj} tasavvur edilebilen
der Erdenmensch {sub} {m} yeryüzü insanı
das Erdenrund {sub} {n} yerküre yuvarlaklığında
der Erdenwurm {sub} {m} toprak solucanı
die Erdeprobe {sub} {f} toprak numunesi
der Erder {sub} {m} [auch Erdungselektrode] topraklama elektrodu
die Erderanordnung {sub} {f} topraklama elektrodu dizisi
die Erderbse {sub} {f} toprak bezelyesi
die Erderhebung {sub} {f} yüksek bülge
der Erderkundungssatellit {sub} {m} toprak araştırma uydusu
das Erdernetz {sub} {n} toprak altı şebeke
die Erderplatte {sub} {f} yıldırımdan koruyucu topraklama levhası
die Abdeckblende {sub} {f} perde
Ablehnung der Beschwerde {sub} {f} bir şikâyetin reddi
die Ackererde {sub} {f} ekim toprağı
die Ackererde {sub} {f} et toprak
die Ackererde {sub} {f} karatoprak
die Ackererde {sub} {f} tarla toprağı
der Akt {sub} {m} [Theater] perde
aktivierte Bleicherde {sub} {f} aktif kurşun toprak
aktivierte Erde {sub} {f} aktifleştirlmiş topral
die Alaunerde {sub} {f} alüminyum oksidi
die Alaunerde {sub} {f} şaplı toprak
Albedo der Erde {sub} {f} yeryüzünün ışın yansıtma yeteneği
alkalische Erde {sub} {f} alkalik toprak
alle Völker der Erde yeryüzünün tüm insanları
allenthalben {adv} her yerde
allerenden her yerde
allerorten her yerde
allerorts {adv} her yerde
allerwärts {adv} her yerde
allüberall {adv} her yerde
alte Beschwerde {sub} {f} eski şikâyet
am angeführten Ort [a.a.O.] adı yazılı yerde
am angegebenen Ort bildirilen yerde
am Arsch sein {v} uzak ve ıssız bir yerde
am benannten Lieferort ismi zikredilen yerde
am Boden yerde
0.004s