3 direkte Treffer gefunden für: sevme


49 indirekte Treffer gefunden für: sevme

Deutsch Türkisch
gern haben {v} sevmek
gern mögen {v} sevmek
gern mögen {v} sevmek
gerne haben {v} sevmek
herzen {v} sevmek
lieb gewinnen {v} sevmeye başlamak
lieb gewinnend {adj} sevmeye başlayan
lieb haben {v} sevmek
lieben {v} [Liebe empfinden] sevmek
lieben {v} sevmek
lieben wollen {v} sevmek istemek
das Liebgewinnen {sub} {n} sevmeye başlama
liebgewinnen {v} sevmeye başlamak
liebgewinnend {adj} sevmeye başlayan
liebhaben {v} sevmek
liebkosen {v} sevmek
mögen {v} [gernhaben] sevmek
nicht gern haben sevmemek
nicht liebend sevmeyen
pah! [Ausruf] sevmeme ifade eden ünlem
schnäbeln {v} [schnäbelte, hat geschnäbelt] sevmek
streicheln {v} sevmek
tätscheln {v} [tätschelte, hat getätschelt] sevmek
die Anhimmelei {sub} {f} taparcasına sevme
die Autophilie {sub} {f} kendi kendini sevme
die Bücherliebhaberei {sub} {f} kitap sevme
die Eigenliebe {sub} {f} kendini hastalık derecesinde sevme
die Frankophile {sub} {f} Fransızları sevme
die Frauenverehrung {sub} {f} kadını çok sevme
hätscheln {v} aşırı derecede oksayarak sevme
die Lebensbejahung {sub} {f} hayatı sevme
die Lebenslust {sub} {f} yaşamayı sevme
die Menschenliebe {sub} {f} [Nächstenliebe] insanları sevme
der Narzissmus {sub} {m} kendini çok sevme
narzisstisch {adj} [voller Eigenliebe] kendi kendini sevme
die Nosophilie {sub} {f} hastalığı sevme
die Nächstenliebe {sub} {f} insanları sevme
die Prunkliebe {sub} {f} böbürlenmeyi sevme
die Prunkliebe {sub} {f} ihtişamı sevme
die Prunkliebe {sub} {f} şatafatı sevme
die Redseligkeit {sub} {f} konuşmayı sevme
die Redseligkeit {sub} {f} muhabbet etmeyi sevme
die Redseligkeit {sub} {f} sohbeti sevme
die Selbstliebe {sub} {f} kendi kendini sevme
die Spottlust {sub} {f} biriyle eğlenmeyi sevme
die Spottsucht {sub} {f} alay etmeyi sevme
die Streitlustigkeit {sub} {f} çekişmeyi sevme
die Verehrung {sub} {f} çok sevme
die Vergötterung {sub} {f} aşırı sevme
0.003s