Keine direkten Treffer gefunden für: yeteri

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: yeteri

Deutsch Türkisch
akkurat yeteri kadar
alt genug yeterince yaşlı
ausgeschlafen yeterince uyumuş
ausreichend attraktive Prämie yeteri kadar cazip prim
ausreichend Gelegenheit geben {v} yeteri kadar olanak vermek
ausreichend große Anzahl {sub} {f} yeteri kadar sayıda
ausreichend Zeit einplanen {v} yeteri kadar zaman planlamak
ausreichend Zeit lassen {v} yeteri kadar zaman tanımak
ausreichende Einkünfte haben yeteri kadar gelirleri olmak
ausreichende Erwerbsmöglichkeit {sub} {f} yeteri kadar çalışma imkânı
ausreichende Erwerbsmöglichkeiten {sub} {pl} yeteri kadar çalışma imkânları
ausreichende Genauigkeit {sub} {f} yeteri kadar doğruluk
ausreichende Information {sub} {f} yeteri kadar bilgi
ausreichende Menge {sub} {f} yeteri kadar miktar
ausreichende Mittel {sub} {pl} yeteri kadar para
ausreichende Reserven {sub} {pl} yeteri kadar rezervler
ausreichende Versorgung {sub} {f} yeteri kadar besleme
ausreichender Bestand {sub} {m} yeteri kadar miktar
ausreichender Beweis {sub} {m} yeteri kadar ispat
ausreichendes Guthaben {sub} {n} yeteri kadar para
ausschlafen {v} [schlief aus, hat ausgeschlafen] yeteri kadar uyumak
ausschlafend {adj} yeterince uyuyan
bis zum Abwinken {ugs.} yeterince, çok miktarda
das nötige Kleingeld haben {ugs.} yeteri kadar parası olmak
einer Sache etwas zur Genüge leisten yeterince dikkate almak
er hat die längste Zeit gelebt yeteri kadar uzun yaşadı
er hat nicht genügend Durchsetzungsvermögen yeteri kadar sözünü geçirme yeteneği yok
er hat nicht genügend Durchsetzungsvermögen yeteri kadar fikrini savunma yeteneği yok
er hat sein Schäfchen im Trockenen yeteri kadar serveti var
es ist genug gesagt worden! yeteri kadar söylendi
es ist genügend Zeit yeteri kadar zaman var
es ist weniger Speicherplatz verfügbar als erforderlich yeterinden az bellek kapasitesi var
Genug geredet yeteri kadar konuşuldu
genügend {adj} yeteri kadar
genügend {adj} yeterince
groß {adj} yeterince
groß genug yeteri kadar büyük
gut mit Tee eingedeckt sein {v} yeteri kadar çay sahibi olmak
hinlänglich {adj} yeteri kadar
hinlänglich {adj} yeterince
hinreichend {adj} yeterince
hinreichend schuldig {adj} yeterince suçlu
hinreichende Sorgfalt {sub} {f} yeterince özenme
ich bin mit Arbeit eingedeckt yeteri kadar başımda var
ich habe genug gegessen yeteri kadar yedim
im Überfluss vorhanden yeterinden fazla bulunmakta
im Überfluss vorhanden sein yeterinden fazla bulunmakta olmak
Immatur {adj} [bei den neugeborenen] yeteri kadar gelişmemiş
Ist das schlagkräftig genug? yeteri kadar ikna edici mi?
kein ausreichendes Gewicht yeteri kadar ağırlık yok
lang genug yeteri kadar uzun
0.003s