Keine direkten Treffer gefunden für: uzakl

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: uzakl

Deutsch Türkisch
ab {adv} [entfernt] uzaklaşmış
abdrängen {v} [drängte ab, hat abgedrängt] uzaklaştırmak
der Abduktor {sub} {m} uzaklaştırıcı kas
die Abgelegenheit {sub} {f} uzaklık
Abgelegenheits- uzaklık-
abgesetztes Tier {sub} {n} uzaklaştırılmış hayvan
abgetrieben uzaklaştırılmış
abgewanderte Kunden zurückgewinnen {v} uzaklaşan müşterileri geri kazanmak
abrücken {v} [rückte ab, ist abgerückt] uzaklaştırmak
abrücken {v} [sich] uzaklaşmak
abrückend {adj} uzaklaşan
die Abrückung {sub} {f} uzaklaşma
abschieben {v} [schob ab, hat abgeschoben] uzaklaştırmak
die Abschiebung {sub} {f} uzaklaştırma
Abschiebungs- uzaklaştırma-
absentieren {v} [sich] uzaklaşmak
absentieren, sich {v} uzaklaşmak
absentiert uzaklaşmış
absentierte uzaklaşmıştı
absetzen {v} [setzte ab, hat abgesetzt] uzaklaştırmak
absetzen {v} [sich] uzaklaşmak
absondern {v} [sonderte ab, hat abgesondert] uzaklaştırmak
der Abstand {sub} {m} uzaklık
Abstand nehmen {v} uzaklaşmak
der Abstandswinkel {sub} {m} uzaklık açısı
abtreiben {v} [trieb ab, hat abgetrieben] uzaklaştırmak
der Abtreiber {sub} {m} uzaklaştırıcı
die Abtreibung {sub} {f} uzaklaştırma
die Abtreibungen {sub} {pl} uzaklaştırmalar
Abtreibungs- uzaklaştırma
abwandern {v} [wanderte ab, hat abgewandert] uzaklaşmak
abweichen {v} [wich ab, hat abgewichen] uzaklaşmak
die Abwesenheitspflegschaft {sub} {f} uzaklıktan dolayı kendi varlık olaylarını kendisi yürütemeyecek bir kişinin bu işlerine vekilen başkasını bırakması
auffangen {v} [fing auf, hat aufgefangen] uzaklaştırmak
ausräumen {v} [räumte aus, hat ausgeräumt] uzaklaştırmak
ausschalten {v} [schaltete aus, hat ausgeschaltet] uzaklaştırmak
die Ausschaltung {sub} {f} uzaklaştırma
ausschiffen {v} [schiffte aus, hat ausgeschifft] uzaklaştırmak
der Ausschluss {sub} {m} uzaklaştırma
das Ausschlusskriterium {sub} {n} uzaklaştırma kriteri
der Aussiedler {sub} {m} uzaklaşan
beseitigen {v} [beseitigte, habe beseitigt] uzaklaştırmak
die Beseitigung {sub} {f} uzaklaştırma
das Blaue {sub} {n} uzaklık
das Weite suchen {v} uzaklaşmak
diamagnetisch {adj} uzaklaştıran mıknatıs
die Distanz {sub} {f} uzaklık
die Distanziertheit {sub} {f} uzaklık
der Distanzmesser {sub} {m} uzaklıkölçer
divergent {adj} uzaklaşan
die Divergenz {sub} {f} uzaklaşma
0.003s