9 direkte Treffer gefunden für: schweben


48 indirekte Treffer gefunden für: schweben

Deutsch Türkisch
schwebend {adj} askıda olan
schwebend {adj} asık
schwebend {adj} asılı
schwebend {adj} asılı duran
schwebend {adj} sonuçlanmamış
schwebend {adj} sürmekte olan
schwebend {adj} süzülen
schwebend {adj} uçan
schwebend halten {v} askıda tutmak
schwebende Belastung {sub} {f} askıda olan borç
schwebende Belastung {sub} {f} muallak yükümlülük
schwebende Belastung {sub} {f} sürümcemeli yükümlülük
schwebende Belastung {sub} {f} mualla yükümlülük
schwebende Last {sub} {f} askıda olan yük
schwebende Leistungen {sub} {pl} askıda olan yardımlar
Schwebende Unwirksamkeit {sub} {f} askıda hükümsüzlük
schwebende Unwirksamkeit {sub} {f} askıda olma
schwebende Verfügung {sub} {f} askıda olan karar
schwebender Fall {sub} {m} askıda olma durumu
schwebender Fall {sub} {m} sürüncemede bulunan dava
schwebender Gewinn {sub} {m} inip çıkan kazanç
schwebender Ring {sub} {m} askılı halka
schwebendes Geschäft {sub} {n} askıda olan ticaret
schwebendes Verfahren {sub} {n} askıda olan dava
auf der Zunge schweben {v} dilinin ucunda olmak
auf Wolke sieben schweben {v} kafası göklerde olmak
ausschweben {v} uçarak konmak
dahinschweben {v} süzülüp gitmek
einschweben {v} (uçak) süzülerek uçmak
einschweben {v} süzülerek inmek
entschweben {v} [geh., häufig ironisch] süzülüp havaya yükselmek
frei schweben {v} serbest sallanmak
herumschweben {v} sallanıp durmak
herunterschweben {v} aşağıya süzülmek
in der Luft schweben {v} havada süzülmek
in Gefahr schweben {v} tehlike içinde bulunmak
in Gefahr schweben {v} tehlikede olmak
in großer Gefahr schweben {v} büyük tehlike içinde bulunmak
in Lebensgefahr schweben {v} hayati tehlike içinde bulunmak
in Lebensgefahr schweben {v} yaşam tehlikesi içinde bulunmak
magnetisches Schweben {sub} {n} manyetik süzülme
majestätisch schweben {v} haşmetli süzülmek
über etwas schweben {v} bir şeyde süzülmek
vorschweben {v} [schwebte vor, hat vorgeschwebt] göz önüne getirmek
vorschweben {v} [schwebte vor, hat vorgeschwebt] kafasında canlandırmak
vorschweben {v} [schwebte vor, hat vorgeschwebt] planlamak
vorschweben {v} [schwebte vor, hat vorgeschwebt] tasarlamak
zwischen Leben und Tod schweben {v} ölüm kalım arasında gidip gelmek
0.003s