Keine direkten Treffer gefunden für: otura

Deutsch Türkisch

52 indirekte Treffer gefunden für: otura

Deutsch Türkisch
am Sitz festkleben oturağa yapışıp kalmak
Anlieger frei oturanlara serbest
die Anliegerstraße {sub} {f} oturanlara açıkcadde
der Anliegerverkehr {sub} {m} oturanlara açık trafik
ansehnlich {adj} oturaklı
ansässig {adj} oturan
Anwohner frei oturanlara serbest
der Anwohner-Parkausweis {sub} {m} oturanların park kimliği
die Anwohnerin {sub} {f} [weiblich] oturan
der Anwohnerparkplatz {sub} {m} oturanlara ait park yeri
die Anwohnerschaft {sub} {f} oturanlar
Anzahl der Sitzplätze {sub} {f} oturacak yer sayısı
aufsitzend {adj} oturarak
der Aufsitzmäher {sub} {m} oturarak çayır biçici
die Bank {sub} {f} [Sitz] oturak
der Bankkiefer {sub} {m} [Sitzbank] oturak çamı
beheimatet oturan
der Beinhebel {sub} {m} oturak kündesi
der Bewohner {sub} {m} [von Haus etc.] oturan
die Bewohner {sub} {pl} [von Haus etc.] oturanlar
die Bewohnerin {sub} {f} [von Haus etc.] oturan
die Bewohnerin {sub} {f} [weiblich] oturan
die Sitze tauschen oturakları değiştirmek
einen Sitz haben {v} oturağı olmak
einen Sitz hochklappen {v} oturağı katlamak
einen Sitz polstern {v} oturağı yastıkla kaplamak
der Einwohner {sub} {m} oturan
die Einwohner {sub} {pl} oturanlar
der Einwohnergleichwert {sub} {m} oturanların eşit standardı
die Einwohnerin {sub} {f} [weiblich] oturan
die Einwohnerschaft {sub} {f} oturanlar
das Einwohnerverzeichnis {sub} {n} oturanlar listesi
die Einwohnerzahl {sub} {f} oturan kişi sayısı
die Einwohnerzahlen {sub} {pl} oturan kişi sayıları
der Einwohnerzuwachs {sub} {m} oturan kişi çoğalımı
ersessen {v} [er, sie, es hat~] oturarak husule gelmişti
feststehend {adj} oturaklı
frei für Anlieger oturanlara serbest
Gang zwischen Sitzbänken {sub} {m} oturaklar arası boşluk
Gepäckablage über den Sitzen {sub} {f} oturakların üzerinde bagaj koyma yeri
die Gesetztheit {sub} {f} oturaklı olma
hausende oturan
hinsetzend {adj} oturan
der Insasse {sub} {m} oturan
je Einwohner oturan başına
der Nachtstuhl {sub} {m} oturaklı iskemle
der Nachttopf {sub} {m} oturak
ohne Sitz oturaksız
der Phrasendrescher {sub} {m} oturaklı konuşan kişi
der Platz {sub} {m} oturacak
der Platz {sub} {m} oturacak yer
die Hausgenossin {sub} {f} [weiblich] aynı evde otura
0.003s