11 direkte Treffer gefunden für: klug


77 indirekte Treffer gefunden für: klug

Deutsch Türkisch
klug genug sein etwas zu tun {v} bir şey yapmak için yeteri kadar akıllı olmak
klug nach dem Ereignis olay sonucu dikkatli
klug und vorausschauend sein {v} uayanık ve önceden görür olmak
klug wie eine Eule sein cin gibi olmak
klug wie eine Eule sein tilki gibi kurnaz olmak
kluge Erwiderung {sub} {f} akıllı cevap
kluge Idee {sub} {f} akıllı fikir
kluge Investoren {sub} {pl} kurmaz yatırımcılar
kluge Politik {sub} {f} akıllı politika
kluge Überlegungen {sub} {pl} akıllı düşünceler
kluger {adj} daha akıllı
kluger alter Mann {sub} {m} akıllı yaşlı adam
kluger Diplomat {sub} {m} akıllı diplomat
kluger Einfall {sub} {m} akıllı düşünce
kluger Gedanke {sub} {m} akıllı fikir
kluger Kopf {sub} {m} akıllı kişi
kluger Rat {sub} {m} akıllı tavsiye
kluger Schachzug {sub} {m} akıllı manevra
kluger Schritt {sub} {m} akıllı adım
kluger Zug {sub} {m} akıllı hareket
klugerweise {adj} akıllıca
kluges Kind {sub} {n} akıllı çocuk
kluges Tier {sub} {n} akıllı hayvan
kluges Verhalten {sub} {n} akıllı davranış
klughaft {adj} akıllıca
klughaft {adj} uyanıkça
die Klugheit {sub} {f} akıl
die Klugheit {sub} {f} akıllılık
die Klugheit {sub} {f} anlayış
die Klugheit {sub} {f} bilgelik
die Klugheit {sub} {f} kafa
die Klugheit {sub} {f} kurnazlık
die Klugheit {sub} {f} zekâ
die Klugheiten {sub} {pl} akıllılıklar
die Klugheiten {sub} {pl} kurnazlıklar
klugreden {v} her şeyi daha iyi öğrenmek
klugreden {v} ukalalık etmek
der Klugredner {sub} {m} ukalalık eden
der Klugscheißer {sub} {m} [derb] ukala
der Klugscheißer {sub} {m} {ugs.} sivri zekâ
die Klugscheißerin {sub} {f} [weiblich: ugs.] sivri zekâlı (bayan)
der Klugschnacker {sub} {m} [weiblich, nordd.: Besserwisser] sivri akıllı
die Klugschnackerin {sub} {f} [weiblich, nordd.: Besserwisserin] sivri akıllı (bayan)
der Klugschwätzer {sub} {m} [weiblich, ugs.: abwertend] ukala
die Klugschwätzerin {sub} {f} [weiblich, ugs.: abwertend] ukala
klugste {adj} en akıllı
die Klügelei {sub} {f} safsata
die Klügelei {sub} {f} ukalalık
klügeln {v} düşünüp taşınmak
klügeln {v} ukalalık etmek
klüger {adj} daha akıllı
altklug {adj} aklı evvel
altklug {adj} büyümüşte küçülmüş
altklug {adj} yaşına göre oldukça akıllı
altklug {adj} çok bilmiş
durch Erfahrung wird man klug tecrübe akıllandırır
durch Schaden wird man klug bir musibet bin nasihatten iyidir
er ist nicht recht klug ne söylediğini bilmiyor
er wird daraus nicht klug o bundan ders almaz
ich halte ihn für klug bence o akıllı
lebensklug {adj} görüp geçirmiş
lebensklug {adj} yaşamsal deneyimi olan
neunmalklug {adj} bilgiç
neunmalklug {adj} her şeyi bildiğini sanan
neunmalklug {adj} ukala
neunmalklug {ugs.} kendini bilgili taslayan
nicht besonders klug pek akıllıca değil
politisch unklug politik açıdan akıllıca değil
unklug {adj} akılsız
unklug {adj} aptalca
unklug {adj} düşüncesiz
überklug {adj} her şeye burnunu sokan
überklug {adj} her şeye maydanoz olan
überklug {adj} ukala
überklug {adj} çok akıllı
überklug {adj} çok zeki
weltklug {adj} görmüş geçirmiş
0.003s