10 direkte Treffer gefunden für: gesund


76 indirekte Treffer gefunden für: gesund

Deutsch Türkisch
gesund aussehen {v} sıhhatli görünmek
gesund aussehend {adj} sıhhatli görünen
gesund beten {v} iyileşmek için dua etmek
gesund bleiben {v} sıhhatli kalmak
gesund machen {v} iyileştirmek
gesund machen {v} sağaltmak
gesund machen {v} şifa vermek
gesund pflegen {v} iyileştirmek
gesund pflegen {v} iyileşene kadar bakmak
gesund sein {v} sağlıklı olmak
gesund und munter çakı gibi
gesund und munter çivi gibi
gesund und wohlbehalten sağ salim
gesund werden {v} iyileşmek
gesund werden {v} sıhhatine kavuşmak
gesund wie der Fisch im Wasser turp gibi
gesund wie ein Fisch im Wasser sein {v} turp gibi olmak
das Gesundbeten {sub} {n} iyileşmek için dua etme
der Gesundbeter {sub} {m} cinci hoca
der Gesundbeter {sub} {m} üfürükçü
der Gesundbrunnen {sub} {m} içmel
der Gesundbrunnen {sub} {m} kaplıca
die Gesundbrunnen {sub} {pl} içmeler
die Gesundbrunnen {sub} {pl} kaplıcalar
die Gesundbrunnen {sub} {pl} maden suları
gesunde Ansicht {sub} {f} sağlıklı görüş
gesunde Ansichten {sub} {pl} sağlıklı görüşler
gesunde Basis {sub} {f} sağlıklı temel
gesunde Ernährung {sub} {f} sağlıklı beslenme
gesunde Firma {sub} {f} sağlıklı firma
gesunde Gesichtsfarbe {sub} {f} sağlıklı yüz rengi
gesunde gleichförmige Hitze {sub} {f} sağlıklı sabit sıcaklık
gesunde Kapitalstruktur sağlıklı sermaye yapısı
gesunde Kost {sub} {f} sağlıklı yiyecek
gesunde körperliche Verfassung {sub} {f} sağlıklı vücut durumu
gesunde Lebens- und Arbeitsverhältnisse {sub} {pl} sağlıklı yaşam ve koşulları
gesunde Lebensweise {sub} {f} sağlıklı yaşam şekli
gesunde Luft {sub} {f} sağlıklı hava
gesunde Meinung {sub} {f} sağlıklı fikir
gesunde Meinungen {sub} {pl} sağlıklı fikirler
gesunde Nachkommenschaft {sub} {f} sağlıklı gelecek nesil
gesunde Person {sub} {f} sağlıklı kişi
gesunde Prinzipien {sub} {pl} sağlıklı prensipler
gesunde Verfassung {sub} {f} sağlıklı durum
gesunde Wirtschaft {sub} {f} sağlıklı ekonomi
gesunde Wohn- und Arbeitsverhältnisse {sub} {pl} sağlıklı oturma ve koşulları
gesunde Währung {sub} {f} sağlam para birimi
gesunden {v} iyileşmek
gesunden {v} sağalmak
gesunden {v} şifa bulmak
die Gesundenuntersuchung {sub} {f} [Vorsorgeuntersuchung] önleyici sağlık incelemesi
abwehrgesund {adj} vücut direnci sağlam
allzuviel ist ungesund {adj} çok fazlası zararlı
finanziell gesund mali açıdan iyi durumda
frisch und gesund taze ve sıhhatli
heil und gesund {adj} iyi ve sağ
ich bin gesund sıhhatliyim
ihr Herz ist völlig gesund onun (bayan) kalbi tamamen sıhhatli
Ihre Gefäße sind gesund damarlarınız sağlıklı
kerngesund {adj} aslan gibi
kerngesund {adj} sapasağlam
kerngesund {adj} turp gibi
kerngesund {adj} çakı gibi
körperlich gesund {adj} vücutça sıhhatli
nicht gesund sağlıksız
psychisch gesund {adj} ruhsal açıdan sağlıklı
pumpergesund {adj} [kerngesund] sapasağlam
scheinbar gesund görünüşte sıhhatli
sicher und gesund {adj} emniyetli sıhhatli
Sind Ihre Kinder gesund Çocuklarınız sağlıklı
ungesund {adj} sağlam olmıyan
ungesund {adj} sağlıksız
ungesund {adj} sıhhate aykırı
ungesund {adj} sıhhate zararlı
ungesund {adj} sıhhatsiz
ungesund {adj} çürük
0.005s