7 direkte Treffer gefunden für: TIR


77 indirekte Treffer gefunden für: TIR

Deutsch Türkisch
der Raupenbefall {sub} {m} tırtıl istilası
die Gänsefüßchen {sub} {pl} tırnak işaretleri
die Abdrehmaschine {sub} {f} tıraş taşlama makinesi
abgekratzt tırmalanmış
abgekratzt sein {v} tırmalanmış olmak
abkauen {v} [z.B. Fingernägel: kaute ab, hat abgekaut] tırnaklarını yemek
abklettern {v} [kletterte ab, ist abgeklettert] tırmanmak
abkrabbeln {v} [krabbelte ab, hat abgekrabbelt] tırmanmak
abkrabbelnd {adj} tırmanan
abkrabbelnd {adj} tırmanarak
abpflügen {v} [pflügte ab, hat abgepflügt] tırmıklamak
abscharren {v} tırmalayarak çıkarmak
der Abstrich {sub} {m} [Streichinstrument] tire
das Abteilungszeichen {sub} {n} tire
die Achillesferse {sub} {f} tırnak yeri
das Ackerland {sub} {n} [pflügbar] tırmıklamaya hazır tarla
Adenoma malignum {sub} {n} tirot tümörü ve alt çenede metastaz oluşumu
das Aftershave {sub} {n} tıraş sonrası
die Aggerbürste {sub} {f} [Egge] tırmık
als wir gerade kletterten tırmandığımız zaman
die Alse {sub} {f} tirsi
die Alse {sub} {f} tirsi balığı
die Alsen {sub} {pl} tirsi balıkları
die Amychophobie {sub} {f} tırmıklanma korkusu
an den Nägeln kauen tırnaklarını kemirmek
der Anführungsstrich {sub} {m} tırnak işareti
die Anführungsstriche {sub} {pl} tırnak işaretleri
das Anführungszeichen {sub} {n} tırnak işareti
die Anführungszeichen {sub} {pl} tırnak işaretleri
angeben {v} [umgamgssprachlich] tıraş etmek
der Angeber {sub} {m} tıraşçı
anholen {v} [holte an, hat angeholt] tiremola etmek
die Ankerspitze {sub} {f} tırnak ucu
ankrallen {v} [krallte an, hat angekrallt] tırmanmak
ankratzen {v} [kratzte an, hat angekratzt] tırmalamak
anmähen {v} tırpanlamak
die Arretierung {sub} {f} tırkızlama
aufessen {v} [ auf, hat aufgegessen] tırpanlamak
aufgekratzt [Wunde] tırmalanmış
aufgepflügtes Feld {sub} {n} tırmıklanmış tarla
die Auflage {sub} {f} [von Zeitung] tiraj
die Auflagenhöhe {sub} {f} tiraj haddi
die Auflagenschwankung {sub} {f} tiraj dalgalanması
die Auflagenziffer {sub} {f} tiraj
die Auflageziffer {sub} {f} [Zeitung: seltener] tiraj
aufpflügen {v} tırmıkla toprağı aktarmak
der Aufwärtsflug {sub} {m} tırmanma uçuşu
das Auseinanderpflügen {sub} {n} tırmıkla ayırma
auskratzen {v} [kratzte aus, hat ausgekratzt] tırnaklarıyla oymak
der Auswerfer {sub} {m} [Ball] tırnak
die Auswerferachse {sub} {f} tırnak mihveri
abbiegen nach links verboten {v} sola sapmak yasaktır
abbiegen nach links verboten {v} (buradan) sola dönmek yasaktır
Abdrücken verboten {sub} {n} basmak yasktır
die Abgabezeile {sub} {f} [Rechnung] vergi yazan satır
der Abgasthermostat {sub} {m} atık gaz ısı denetir
abkürzt kısaltır
ableitet iletir
die Abtei {sub} {f} manastır
Aktionäre sind am Gewinn beteiligt {sub} {pl} hissedarlar kazanca ortaktır
aktive Zeile {sub} {f} aktif satır
aktuell gelesene Zeile {sub} {f} aktüel okunan satır
alle Dinge sind relativ her şey relatiftir
alle Menschen sind gleich bütün insalar eşittir
als Gegenwert erhalten {v} bedel olarak alınmıştır
Als Hyperlink Einfügen [Computer] köprü olarak yapıştır
am Ende der Geduld wartet der Segen sabrın sonu selamettir
das Andenken {sub} {n} [Gedenken] hatır
das Anfangssemester {sub} {n} ilk sömestir
die Anfangszeile {sub} {f} ilk satır
Annahme verweigert {sub} {f} ret edilmiştir
Annahme verweigert {sub} {f} reddedilmiştir
anreichert {adj} çoğaltır
die Apfelduftpelargonie {sub} {f} ıtır
Arbeit verkürzt den Tag und verlängert das Leben günü kısaltır ömrü uzatır
das Aroma {sub} {n} ıtır
Arzt hört das {sub} {m} [der~] hekim bunu işitir
0.003s