6 direkte Treffer gefunden für: Rasse

Deutsch Türkisch
die Rasse {sub} {f} [Abstammung] soy
die Rasse {sub} {f} [Mensch] ırk
die Rasse {sub} {f} ateşli
die Rasse {sub} {f} cins
die Rasse {sub} {f} kan
die Rasse {sub} {f} üstün

77 indirekte Treffer gefunden für: Rasse

Deutsch Türkisch
Rasse und Stamm cins ve soy
der Rassehund {sub} {m} cins köpek
die Rassel {sub} {f} [Schwiegermutter~] kaynana zırıltısı
die Rassel {sub} {f} [Müzik] çıngırak
die Rassel {sub} {f} [Müzik] çıngırdak
die Rasselbande {sub} {f} {ugs.} gürültü çıkaran çocuklar
die Rasselbande {sub} {f} {ugs.} şamatacı çocuklar
das Rasselgeräusch {sub} {n} takırtı gürültüsü
die Rasselgeräusche {sub} {pl} takırtı gürültüleri
die Rasselgeräusche {sub} {pl} [bei Lungenoskultation] ral
die Rasselglocke {sub} {f} tıkırtılı zil
das Rasseln {sub} {n} şakırdama
rasseln {v} [Atem: rasselte, hat gerasselt] hırıldamak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] patırtı çıkartmak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] takırdamak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] tıkırdamak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] tıkırtı gürültüsü çıkarmak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] tıkırtı yapmak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] şakırdamak
rasseln {v} [rasselte, hat gerasselt] şakırdatmak
rasseln {v} çıngırdamak
rasseln mit {v} …ile şakırdamak
rasselnd {adj} takırdayan
rasselnd {adj} şakırdayan
rasselndes Geräusch {sub} {n} tıkırtı gürültüsü
rasselt [es~] tıkırdıyor
rasselte [es~] tıkırdamıştı
der Rasselwecker {sub} {m} şakırdayan çalar saat
die Rassen {sub} {pl} soylar
die Rassen {sub} {pl} ırklar
die Rassenbeziehungen {sub} {pl} ırksal iliskiler
die Rassendiskriminierung {sub} {f} bir ırkı küçültme
die Rassendiskriminierung {sub} {f} ırk ayrımcılığı
die Rassendiskriminierung {sub} {f} ırk ayırımcılığı
die Rassendiskriminierung {sub} {f} ırk farklılığı gözetme
der Rassenfanatiker {sub} {m} soykırımcı
der Rassenfanatiker {sub} {m} ırkçı
die Rassengesetze {sub} {pl} ırksal kanunlar
die Rassengleichheit {sub} {f} ırk eşitliği
die Rassengruppen {sub} {pl} ırk grupları
der Rassenhass {sub} {m} başka ırklara karşı duyulan kin veya nefret
die Rassenhygiene {sub} {f} [im Natinalsozialismus] ırk temizliği
die Rassenintegration {sub} {f} farklı ırktan kişilerin barış içinde yaşaması
der Rassenkampf {sub} {m} ırklar mücadelesi
der Rassenkonflikt {sub} {m} ırk çatışması
das Rassenkrawall {sub} {n} ırklar karmaşası
die Rassenkreuzung {sub} {f} [Tier] çapraz çiftleşme
die Rassenkreuzung {sub} {f} [von Tieren] çapraz çiftleştirme
die Rassenkunde {sub} {f} ırk bilimi
das Rassenmerkmal {sub} {n} ırk özelliği
die Rassenmerkmale {sub} {pl} ırk özellikleri
Abrollgeräusch auf rauer Straße {sub} {n} pürüzlü yolda yuvarlanma gürültüsü
Absperrung vor einer gebührenpflichtigen Straße {sub} {f} ücretli bir yolda durdurma
die Ackerterrasse {sub} {f} tarla terası
die Allwetterstraße {sub} {f} her havada işlek yol
die Alpenrasse {sub} {f} dağ ırkı
die Altstraße {sub} {f} eski yol
am Anfang der Straße yolun başında
am Ende der Straße yol sonunda
am hinteren Ende der Straße yolun arka sonunda
am oberen Ende der Straße caddenin en yukarı ucunda
die Ameisenstraße {sub} {f} karınca yolu
an der Straße caddede
die Anfahrtsstraße {sub} {f} araç giriş caddesi
Anlieferung auf der Straße {sub} {f} yolda teslim
die Anliegerstraße {sub} {f} oturanlara açıkcadde
die Anliegerstraße {sub} {f} sokak sakinlerinin park amacıyla araçla girebildiği cadde
die Arbeitsstraße {sub} {f} çalışma yolu
asphaltierte Straße {sub} {f} asfaltlanmış yol
asphaltierte Straße {sub} {f} asfaltlı yol
die Asphaltstraße {sub} {f} asfalt sokak
die Asphaltstraße {sub} {f} asfalt cadde
die Asphaltstraße {sub} {f} asfalt yol
die Asphaltstraße {sub} {f} asfaltlı yol
auf der Straße sokakta
auf der Straße yol üzerinde
auf der Straße yolda
0.004s