8 direkte Treffer gefunden für: Locke


77 indirekte Treffer gefunden für: Locke

Deutsch Türkisch
das Locked-in-Syndrom {sub} {n} [Kommunikationsstörung bei Querschnittslähmung] felç anında iletişim rahatsızlığı
die Locken {sub} {pl} saç kıvrımları
locken {v} [anziehen] (kendine) çekmek
locken {v} bukle yapmak
locken {v} cezbetmek
locken {v} hayvan seslerini taklit etmek
locken {v} kıvırmak
locken {v} lüle lüle yapmak
locken {v} saçları kıvırmak
locken {v} çekmek
Locken brennen {v} saçları saç maşasıyla kıvırmak
Locken drehen {v} ondile kıvırmak
die Lockenbürste {sub} {f} ondile fırçası
lockend [Essen] cezbeden
lockende Aufgabe {sub} {f} cezbedici görev
lockende Ware {sub} {f} çekici eşya
die Lockenheit {sub} {f} bol olma
die Lockenheit {sub} {f} bolluk
die Lockenheit {sub} {f} gevşeklik
die Lockenklammer {sub} {f} ondile kıckacı
der Lockenkopf {sub} {m} [Frisur] kıvırcık saçlı (insan)
der Lockenkopf {sub} {m} [Person] kıvırcık saçlı kişi
der Lockenkopf {sub} {m} kıvır kıvır saçlı çocuk
der Lockenkopf {sub} {m} kıvırcık saçlı çocuk
lockenköpfig {adj} kıvırcık saçlı
die Lockenlotion {sub} {f} bükle losyonu
der Lockennadel {sub} {m} bükle iğnesi
der Lockenspan {sub} {m} [Zerspanungstechnik] kıvrınlı talaş
der Lockenstab {sub} {m} bükle çubuğu
der Lockenwickel {sub} {m} saç sarıp kıvırmak için metal veya plastikten makara
die Lockenwickel {sub} {pl} saç sarıp kıvırmak için metal veya plastikten makaralar
der Lockenwickler {sub} {m} bigudi
die Lockenwickler {sub} {pl} bigudiler
locker {adj} [Backware] yumuşak
locker {adj} [nicht straff] bol
locker {adj} [nicht straff] gevşek
locker {adj} [wackelig] oynak
locker {adj} [Zahn] sallanan
locker {adj} [zwanglos] teklifsiz
locker {adj} avara
locker {adj} gerilmemiş
locker {adj} gevşeklik
locker {adj} hafif meşrep
locker {adj} hafifmeşrep
locker {adj} laçka
locker {adj} pufla
locker {adj} sarkık
locker {adj} yerine tam oturmamış
locker {adj} yumuşak ekmek
locker [lässig] umursamaz
locker [ugs.: einfach] basit
die Abendglocke {sub} {f} [Kirche] akşam çanı
die Abgasglocke {sub} {f} atık gaz kampanası
die Abgasglocke {sub} {f} çürük gaz
die Absaugglocke {sub} {f} emme gövdesi
die Abstimmungsglocke {sub} {f} [Unterhaus] konuşmaya başlama zili
die Alarmglocke {sub} {f} {ugs.} alarm işareti
die Alarmglocke {sub} {f} alarm çanı
die Alarmglocke {sub} {f} tehlike çanı
die Alarmglocke {sub} {f} çağırma zili
die Anrufglocke {sub} {f} çağrı çanı
Anschlag einer Glocke çanın çalması
die Armsünderglocke {sub} {f} idam çanı
die Baumwollflocke {sub} {f} pamuk yumağı
die Berlocke {sub} {f} (takılan) süslü püslü şeyler
die Betglocke {sub} {f} [Hristiyanlıklta] duaya çağrı çanı
die Blöcke {sub} {pl} eksenel yatak pabuçları
die Blöcke {sub} {pl} külçeler
die Blöcke {sub} {pl} maden
die Bogenlampenglocke {sub} {f} ark lambası fanusu
die Brandglocke {sub} {f} yangın zili
die Brandglocke {sub} {f} yangın çanı
die Doppelglocke {sub} {f} çift çan
die Driftfelsblöcke {sub} {pl} hareketlendirilen bloklar
die Druckluftglocke {sub} {f} hava tazyikli çan
die Dunstglocke {sub} {f} buhar topu
die Dunstglocke {sub} {f} büyük duman tabakası
0.004s