1 direkte Treffer gefunden für: Fisch

Deutsch Türkisch
der Fisch {sub} {m} zool. balık

77 indirekte Treffer gefunden für: Fisch

Deutsch Türkisch
Fisch in Salz legen balığı tuza yatırmak
Fisch mit vielen Gräten {sub} {m} çok kılçıklı balık
Fisch und Meeresfrüchte balık ve deniz ürünleri
der Fischabfall {sub} {m} balık atığı
der Fischadler {sub} {m} [Zoologie] deniz tavşancılı
der Fischadler {sub} {m} balık kartalı
der Fischadler {sub} {m} kartal
das Fischalbumin {sub} {n} balık albümini
die Fischalbumine {sub} {pl} balık albüminleri
die Fischallergie {sub} {f} balık allerjisi
der Fischangel {sub} {m} olta
Fischanlandungen im Ausland {sub} {pl} yabancı ülkede karaya balık vurması
die Fischarbeit {sub} {f} balık işi
die Fischarmut {sub} {f} balık azlığı
die Fischart {sub} {f} balık türü
die Fischarten {sub} {pl} balık türleri
fischartig {adj} balık gibi
das Fischauge {sub} {n} balık gözü
das Fischband {sub} {n} menteşe
der Fischbandwurm {sub} {m} [Zoologie] balık tenyası
fischbar {adj} avlanılabilir
das Fischbein {sub} {n} balina çubuğu
das Fischbein {sub} {n} yaka balinası
die Fischbeine {sub} {pl} balina çubukları
der Fischbeinreißer {sub} {m} balina bölücü
der Fischbestand {sub} {m} balık mevcudiyeti
der Fischbestand {sub} {m} balık varlığı
das Fischbesteck {sub} {n} [kollektiv] balık çatal bıçağı
das Fischbesteck {sub} {n} balık çatalı
der Fischbetrieb {sub} {m} balık işletmesi
die Fischblase {sub} {f} [Zoologie] yüzme kesesi
das Fischblut {sub} {n} {ugs.} soğukkanlılık
das Fischblut {sub} {n} balık kanı
Fischblut haben soğukkanlı olmak
die Fischbrühe {sub} {f} balık suyu
die Fischbulette {sub} {f} balık köftesi
die Fischbuletten {sub} {pl} balık köfteleri
der Fischburger {sub} {m} balıkburger
die Fischcremesuppe {sub} {f} balık kremalı çorba
der Fischdampfer {sub} {m} balıkçı teknesi
die Fischdampfer {sub} {pl} balıkçı tekneleri
das Fischdüngemittel {sub} {n} balık gübresi
der Fischdünger {sub} {m} balık gübresi
Fische [Sternzeichen] balık burcu
die Fische {sub} {pl} balıklar
Fische angeln oltayla balık avlamak
Fische ausnehmen {v} balık temizlemek
Fische füttern {sub} {f} balık yemlemek
das Fischei {sub} {n} balık yumurtası
die Fischeier {sub} {pl} balık yumurtaları
das Fischen {sub} {n} balık avı
abschnittsspezifisch bölümle ilgili
der Adlerfisch {sub} {m} deniz güzeli
der Adlerfisch {sub} {m} sarıağız balığı
afrikanischer adlerfisch {sub} {m} Afrikan denizgüzeli balığı
afrikanischer adlerfisch {sub} {m} Afrikan sarıağız balığı
altersspezifisch {adj} yaşlılık dönemi ile ilgili
der Angelfisch {sub} {m} olta ile avlanan balık
der Anglerfisch {sub} {m} fenerbalığı
anthroposofisch {adj} antropozofik
anwenderspezifisch kullanıcıya yönelik
anwenderspezifisch {adj} kullanıcıya özgü
der Aquarienfisch {sub} {m} akvaryum balığı
artenspezifisch {adj} türe mahsus
artspezifisch {adj} türe özgü
asiatisch-pazifisch Asya-Pasifik
ausgenommener Fisch {sub} {m} içi temizlenmiş balık
der Austernfisch {sub} {m} istiridye balığı
autobiografisch {adj} otobiyografik
äffisch {adj} maymun gibi
äffisch {adj} maymunca
äffisch {adj} maymunsu
der Ährenfisch {sub} {m} aterina
der Ährenfisch {sub} {m} gümüş balığı
der Babytintenfisch {sub} {m} mürekkep balığı yavrusu
der Backfisch {sub} {m} [gebratener Fisch] kızartılmış balık
der Backfisch {sub} {m} [veraltend: junges Mädchen] genç kız
0.003s