Keine direkten Treffer gefunden für: (k

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: (k

Deutsch Türkisch
die Abrogation {sub} {f} (kanunu) geri alma
die Abrogation {sub} {f} (kanunu) ilga etme
die Abrogation {sub} {f} (kanunu) iptal etme
die Abrogation {sub} {f} (kanunu) kaldırma
abrogativ {adj} (kanunu) ilga edici,yürürlükten kaldırmayı gerektiren
abrogativ {adj} (kanunun) varlığını ortadan kaldıran
abrogieren {v} [rogierte ab, hat abrogiert] (kanunu) ilga etmek
abrogieren {v} [rogierte ab, hat abrogiert] (kanunu) yürlükten kaldırmak
angeschossen [er, sie, es ist~] (kurşun atışıyla) vurularak yaralanmak
angeschossen [er, sie, es hat~] (kurşun atışıyla) vurarak yaralamak
aufflattern {v} (kanatlarını çırparak) uçmak
aufstreifen {v} (kol, paça) sıvamak
baggern {v} {ugs.} (kıza) asılmak
baggern {v} [figürlich] (kıza) asılmak
befolgen {v} (kanun) riayet etmek
der Behang {sub} {m} (köpek) sarkan kulak
beiwohnen {v} (kadınla) cinsel ilişkide bulunmak
die Beiwohnung {sub} {f} (kadınla) cinsel ilişkide bulunma
belfern {v} (köpek) havlamak
benommen {adj} (kafa) dumanlı
der Berber {sub} {m} (Kuzeybatı Afrika) Berber halkından
der Bergkegel {sub} {m} (koni şeklindeki) dağ tepesi
beringen {v} [beringte, hat beringt] (kuş) halka takmak
der Beschwerer {sub} {m} (kâğıt, vs.) üzerine uçmaması için konan küçük ama ağır nesne
die Biberette {sub} {f} (kumaş) len
das Biest {sub} {n} {ugs.} (küfür) itoğlu
blaffen {v} (köpek) havlamak
der Blechschaden {sub} {m} (kazada) maddi hasar
der Blechschaden {sub} {m} (kazada) maddi ziyan
der Blizzard {sub} {m} (kuzey Amerika) kar fırtınası
der Blutersatz {sub} {m} (kan kaybı durumunda vücuda verilebilecek) fizyolojik sofra tuzu çözeltisi
die Blutersatzflüssigkeit {sub} {f} (kan kaybı durumunda vücuda verilebilecek) fizyolojik sofra tuzu sıvısı
der Bluthund {sub} {m} (kısa tüylü) zağar
der Bombast {sub} {m} (konuşmada) ağdalı sözcükler kullanma
die Buglem {sub} {f} [Mädchenname] (kız ismi) Buğlem (cenneti müjdeleyen melek)
bulken {v} (kömür) dökmek
bölken {v} [(von Schafen) blöken] (koyunlar) melemek
der Bürzel {sub} {m} (kanatlı hayvanlarda) kuyruk
der Bürzel {sub} {m} (kanatlı hayvanlarda) kuyruksokumu gerisi
changieren {v} (köpek) başka bir iz sürmek
der Chintz {sub} {m} (kumaş) çit
dahinten [hinter einer Person] (kişinin) arkasında
dekadent {adj} [kulturell im Verfall begriffen] (kültürel açıdan) bozulmuş
dekadent {adj} [kulturell im Verfall begriffen] (kültürel açıdan) dejenere olmuş
dekadent {adj} [kulturell im Verfall begriffen] (kültürel açıdan) düşmüş
dekadent {adj} [kulturell im Verfall begriffen] (kültürel açıdan) gerilemiş
dekadent {adj} [kulturell im Verfall begriffen] (kültürel açıdan) çökmüş
dekadent {adj} [kulturell im Verfall begriffen] (kültürel açıdan) yozlaşmış
die Dekadenz {sub} {f} [kultureller Niedergang, Verfall, Entartung] (kültür açısından) bozulma
die Dekadenz {sub} {f} [kultureller Niedergang, Verfall, Entartung] (kültür açısından) dejenere olma
die Dekadenz {sub} {f} [kultureller Niedergang, Verfall, Entartung] (kültür açısından) düşme
0.004s