Keine direkten Treffer gefunden für: yu

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: yu

Deutsch Türkisch
10 Prozent yüzde 10
100-prozentige Beteiligung {sub} {f} yüzde yüz iştirak
100-prozentige Beteiligung {sub} {f} yüzde yüz katılım
ab Haftungsübernahme yükümlülüğün üstlenilmesinden başlayarak
die Abaise {sub} {f} yürüyememe
Abbildung der Verbindlichkeiten {v} yükümlülüklerin görüntülenmesi
abbrechen {v} [brach ab, hat abgebrochen] yuvarlatmak
der Abbruch {sub} {m} yuvarlatma
Abfall von Wolle {sub} {m} yün çöpü
Abfall, hochradioaktiver~ {sub} {m} yüksek radyasyonlu atık
Abfall, hochstrahlender~ {sub} {m} yüksek radyasyonlu çöp
Abfangen von Laststößen {sub} {n} yük darbelerini karşılama
die Abfederung {sub} {f} [mildern] yumuşatma
abfließen {v} [Geld: floss ab, ist abgeflossen] yurdışına gitmek
der Abfuhrspediteur {sub} {m} yük taşımacısı
die Abfuhrstation {sub} {f} yük sevk istasyonu
das Abführrohr {sub} {n} [nach oben] yükseltici boru
abgebrüht {adj} {ugs.} [sittlich abgestumpft, unempfindlich] yüzsüz
abgebrühter Kerl {sub} {m} yüzsüz adam
abgehoben yüksekte
abgehobene Flammen {sub} {pl} yükselen alevler
abgekehrt yüz çevirmiş
abgemildert yumşatılmış
abgerollt yuvarlanmış
abgerundet yuvarlak
abgerundet yuvarlatılmış
abgerundete Ecke {sub} {f} yuvarlak köşe
abgerundete Ecken {sub} {pl} yuvarlak köşeler
abgerundete Form {sub} {f} yuvarlatılmış şekil
abgerundete Kante {sub} {f} yuvarlatılmış kenar
abgerundete Kerbe {sub} {f} yuvarlak yarık
abgerundete Kurbelwange {sub} {f} yuvarlak krank yanağı
abgerundete Schergänge {sub} {pl} yuvarlatılmış kesik kanallar
abgerundete- yuvarlak-
abgerundeter Betrag {sub} {m} yuvarlak hesap
abgerundeter Boden {sub} {m} yuvarlaktılmış taban
abgerundeter Bodenteil {sub} {m} yuvarlaktılmış dip kısım
abgerundeter Bogen {sub} {m} yuvarlak dirsek
abgerundeter Gipfel {sub} {m} yuvarlak tepe
abgerundeter Rand {sub} {m} yuvarlaklaştırılmış köşe
abgerundeter Saum {sub} {m} yuvarlaklaştırılmış kıvrım
abgerundeter Übergang {sub} {m} yuvarlaklaştırılmış geçiş
abgerundetes Kniestück {sub} {n} yuvarlaklaştırılmış dirsek parçası
abgestreifte Haut {sub} {f} [Schlange] yüzülmüş deri
Abgrenzung nach oben {sub} {f} yukarı doğru sınırlama
abhalftern {v} [halfterte ab, hat abgehalftert] yularını çözmek
abhalftern {v} [halfterte ab, hat abgehalftert] yularını çıkarmak
das Abheben {sub} {n} yukarı kaldırma
abheben {v} [hebte ab, hat abgehoben] yukarı kaldırmak
die Abhebung {sub} {f} yükselme
die Abhebungen {sub} {pl} yükselişler
abendfüllend [Film] akşam boyu
die Abschreckflüssigkeit {sub} {f} tavlama suyu
die Absperrflüssigkeit {sub} {f} kapama suyu
das Abtropfwasser {sub} {n} damla suyu
das Abwaschwasser {sub} {n} bulaşık suyu
das Abwasser {sub} {n} dümen suyu
das Abwasser {sub} {n} lağım suyu
Abwasser von Straßenreinigungsmaschinen {sub} {n} yol yıkama makinelerinin atık suyu
der Abwasserfluss {sub} {m} atık su akarsuyu
das Abwicklungsportefeuille {sub} {n} tasfiye portföyü
achsparallel mihver boyu
afrikanischer Stamm {sub} {m} Afrika soyu
der Ahornsaft {sub} {m} akça ağaç suyu
das Aktienportefeuille {sub} {n} hisse senedi portföyü
allgemeine Öffentlichkeit {sub} {f} genel kamuoyu
das Alpendorf {sub} {n} dağ köyü
das Alsterwasser {sub} {n} Alster suyu
am Rand entlang kıyı boyu
am Ufer entlang kıyı boyu
das Ammoniakwasser {sub} {n} amonyak suyu
der Ananassaft {sub} {m} ananas suyu
das Angoraziegenhaar {sub} {n} tiftik keçisi tüyü
das Aniswasser {sub} {n} anason suyu
die Anlieferbucht {sub} {f} teslim koyu
das Anmachewasser {sub} {n} harç karıştırma suyu
die Anschlussbuchse {sub} {f} ayar duyu
0.002s