8 direkte Treffer gefunden für: kaputt


51 indirekte Treffer gefunden für: kaputt

Deutsch Türkisch
kaputt gehen {v} paralanmak
kaputt gehen {v} halel gelmek
kaputt machen {v} bozmak
kaputt drücken {v} bastırarak bozmak
kaputt schlagen {v} vurup kırmak
kaputt sein {v} bozuk olmak
kaputte Uhr {sub} {f} bozuk saat
kaputte Ware iade mal
kaputtfahren {v} arabayı kullanarak bozmak
kaputtgegangen [alt] bozuldu
kaputtgehen {v} [nicht funktionieren] bozulmak
kaputtgehen {v} [zerbrechen] kırılmak
kaputtgehen {v} [zerreißen] yırtılmak
kaputtgehen {v} batmak
kaputtgehen {v} iflas etmek
kaputtgehen {v} parçalanmak
kaputtgehen {v} telef olmak
kaputtgehen {v} ölmek
kaputtgehen {v} çürüğe ayrılmak
Kaputtgemacht [er, sie, es~] bozdu
kaputtgeschlagen {adj} kırık
kaputtlachen {v} [sich ~: ugs.] gülmekten patlamak (veya kırılmak)
kaputtlachen, sich {v} katıla katıla gülmek
kaputtlachen, sich {v} ölesiye gülmek
das Kaputtmachen {sub} {n} bozma
kaputtmachen {v} bozmak
kaputtmachen {v} canına okumak
kaputtmachen {v} hırpalamak
kaputtmachen {v} kırmak
kaputtmachen {v} mahvetmek
kaputtmachen {v} parçalamak
die kaputtreden {sub} {f} kötülemek
kaputtschlagen {v} paramparça etmek
kaputtschlagen {v} parçalamak
kaputtschlagend {adj} parçalayan
das Kaputtsparen {sub} {n} tasarruf amacıyla tamamen mahvetme
kaputttreten {v} tekmeleyerek bozmak
kaputtziehen {v} çekerek bozmak
ganz kaputt {adj} tam bozuk
ich bin kaputt bitkinim
ich bin kaputt çok yorgunum
ich bin zum Umfallen kaputt {ugs.} bayılacak kadar bitkinim
Jalousie ist kaputt {sub} {f} jaluzi bozuk
mein Auto ist kaputt arabam bozuk
Mein Scheißauto ist kaputt benim boktan araba bozuk
meine Brille ist kaputt gözlüğüm bozuk
nicht kaputt bozuk değil
schlug kaputt [er, sie, es~] vurarak kırmıştı
totalkaputt {adj} artık göremez
totalkaputt {adj} tamamen bozuk
völlig kaputt {adj} tam bozuk
0.003s