768.284 Einträge, 216.317 Anfragen
Dolmetscher- und Übersetzerverzeichnis aller Sprachen / Tüm diller için Tercüman listesi
16 direkte Treffer gefunden für: daneben

Deutsch Türkisch
daneben {adv} [örtlich] yanında
daneben {adv} aynı zamanda
daneben {adv} bir de
daneben {adv} buna göre
daneben {adv} buna nispetle
daneben {adv} buna oranla
daneben {adv} bundan başka
daneben {adv} bunun yanına
daneben {adv} bunun yanında
daneben {adv} onun yanına
daneben {adv} onun yanında
daneben {adv} yanlış
daneben {adv} yanı sıra
daneben {adv} yanına
daneben {adv} ıska
daneben [außerdem] bundan başka

50 indirekte Treffer gefunden für: daneben

Deutsch Türkisch
daneben gehen {v} {ugs.} ters gitmek
daneben greifen {v} ters yerden tutmak
daneben liegen {v} {ugs.} zahmini isabetsiz olmak
daneben liegen {v} yanıbaşında yatmak
daneben liegen {v} yanında yatmak
daneben sein {v} yanında olmak
daneben treffen yanına isabet ettirmek
danebenbenehmen {v} hoş olmayan davranışta bulunmak
danebenfallen {v} yanıbaşına düşmek
danebenfallen {v} yanına düşmek
danebengehen {v} [figürlich] aksi gitmek
danebengehen {v} [Schuss] hedefi şaşırmak
danebengehen {v} [Schuss] isabet etmemek
danebengehen {v} başarısızlığa uğramak
danebengehen {v} başarısız olmak
danebengehen {v} isabet ettirememek
danebengehen {v} suya düşmek
danebengehen {v} ters gitmek
danebengehen {v} yanında yürümek
danebengeraten {v} {ugs.} isabetli tahmin edememek
danebengeraten {v} {ugs.} yanlış tahminde bulunmak
das Danebengreifen {sub} {n} tahmininde yanılma
danebengreifen {v} tahmininde yanılmak
danebengreifen {v} yanlış tahmin etmek
danebenhauen {v} hedefi tutturamamak
danebenhauen {v} isabet ettirememek
danebenhauen {v} yanlış cevap vermek
danebenhauen {v} yanılgıya düşmek
danebenhauen {v} yanılmak
danebenliegend {adj} yanında duran
danebenliegend {adj} yanında yatan
danebenraten {v} isabetli tahmin edememek
danebenraten {v} yanlış tahminde bulunmak
das Danebenreden {sub} {n} yandaş konuşma
danebenschießen {v} hedefi tutturamamak
danebenschießen {v} isabet ettirememek
das Danebenschlagen {sub} {n} isabetsiz vurmak
danebensein {v} [figürlich] aksi gitmek
danebensetzen {v} yanına oturmak
danebentreffen {v} isabet etmemek
danebentreffen {v} isabet ettirememek
danebenwerfen {v} atıp hedefi şaşırmak
all unsere Pläne gingen daneben bütün planlarımız suya düştü
alles ging daneben her şey ters gitti
der Versuch ging daneben deney başarısız geçti
dicht, direkt, genau daneben hemen yanında
dicht daneben {adv} yakınında
er schoß absichtlich daneben bilerek gol atmadı
voll daneben {ugs.} tam hatalı
völlig daneben {v} {ugs.} hatalı
0.004s