Keine direkten Treffer gefunden für: birin

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: birin

Deutsch Türkisch
abfordern {v} [forderte ab, hat abgefordert] birinden bir şey istemek
abgelöst birinin işini yada görevini devralmış
abgewinnen {v} [gewann ab, hat abgewonnen] birinden bir şey almak
abhalten {v} [hielt ab, hat abgehalten] birini bir şeyden alıkoymak
abhalten {v} [jemanden von der Arbeit ~] birini işinden alıkoymak
abhandenmachen {v} birinden bir şey almak
abhold sein {v} [jemandem, einer Sache abgeneigt sein] birini veya bir şeyi çekememek
abholen {v} [jemanden ~ lassen] birini karşılatmak
abhängen {v} {ugs.} birini atlatmak
abhärmen {v} birinin başının etini yemek
abhärmen, sich {v} birinin başınan etini yemek
das Abhören {sub} {n} birinin bilgisini dinleme
abhören {v} birinin bilgisini dinlemek
abkapiteln {v} [kapitelte ab, hat abkapitelt] birini azarlamak
abkapiteln {v} [kapitelte ab, hat abkapitelt] birini fırçalamak
abkaufen {v} [glauben: kaufte ab, hat abgekauft] birinin söylediğine aldanmak
abkaufen {v} [glauben: kaufte ab, hat abgekauft] birinin söylediğine inanmak
abkaufen {v} [jemandem etwas abkaufen: kaufte ab, hat abgekauft] birinden bir şeyi satın almak
ablocken {v} [lockte ab, hat abgelockt] birini kandırarak elde etmek
Abneigung einflößen birine antipatı göstermek
abordnen {v} [ordnete ab, hat abgeordnet] birini bir görevle yollamak
abordnend {adj} birini bir göreve yollayan
abordnend {adj} birini bir işe tayin eden
abpassen {v} birinin yolunu beklemek
das Abraten {sub} {n} birine bir şeyi yapmamasını tavsiye etme
abraten {v} [jemandem etwas ~] birine bir şeyi yapmamasını tavsiye etmek
abraten {v} [ratete ab, hat abgeraten] birine bir şeyi yapmamasını tavsiye etmek
abraten {v} [ratete ab, hat abgeraten] birine bir şeyi yapmamasını önermek
abrechnen {v} [sich rächen] birinden intikam almak
abscheu haben {v} birinden nefret etmek
Abscheu vor etwas oder von jemandem haben birinden veya bir şeyden nefret etmek
Abschied nehmen von jemandem birine veda etmek
absetzen {v} [setzte ab, hat abgesetzt] birini bir yerde bırakmak
Absichten auf jemanden haben {sub} {pl} birinin üzerine planları olmak
absitzen {v} [saß ab, hat abgesessen] birinden uzakta oturmak
Abstand zu jemandem halten {v} birine mesafeli durmak
abstatten {v} [jemandem einen Besuch ~] birini ziyaret etmek
abstellen [beordern] birini görevlendirmek
abstrapazieren {v} birini fazla çalıştırarak yormak
abtrotzen {v} birinin direncine karşı elde etmek
abtrumpfen {v} [trumpfte ab, hat abgetrumpft] birine üstün gelmek
aburteilen {v} birini olumsuz tenkit etmek
abwendig machen {v} [Jemanden] birini ayartmak
abwendig machen {v} [Jemanden] birini caydırmak
abzwicken {v} [zwang ab, hat abgezwungen] birinden para sızdırmak
achten auf jemandem {v} birine göz kulak olmak
achtgeben auf {v} birine dikkat etmek
Aktien erster Klasse {sub} {pl} birinci sınıf hisse senetleri
alle außer einem birinden başka hepsi
allererster Qualität {sub} {f} birinci kalite
alles an jemandem lieben {v} birinin her şeyini/her halini sevmek
0.003s