3 direkte Treffer gefunden für: begrenzt


53 indirekte Treffer gefunden für: begrenzt

Deutsch Türkisch
begrenzt haltbar {adj} sınırlı zaman dayanan
begrenzt lieferbar {adj} az sayıda bulunur
begrenzt lieferbar {adj} sınırlı sayıda bulunur
begrenzte Anzahl {sub} {f} sınırlı sayı
begrenzte Berufsunfähigkeit {sub} {f} sınırlı işgö
begrenzte Datei {sub} {f} sınırlı dosya
begrenzte Dauer {sub} {f} sınırlı süre
begrenzte Frist {sub} {f} sınırlı süre
begrenzte Fütterung {sub} {f} sınırlı yemleme
begrenzte Garantie {sub} {f} sınırlı garanti
begrenzte Gelegenheit {sub} {f} sınırlı olanak
begrenzte Haftung {sub} {f} sınırlı sorumluluk
begrenzte Lagerauffüllung {sub} {f} sınırlı depo doldurma
begrenzte Lebensdauer sınırlı ömür
begrenzte Mittel {sub} {pl} sınırlı kaynaklar
begrenzte Nachfrage {sub} {f} sınırlı talep
begrenzte nukleare Vergeltung {sub} {f} sınırlı nükleer intikam
begrenzte Produktion {sub} {f} sınırlı imalat
begrenzte Prämie {sub} {f} sınırlı prim
begrenzte Prüfung {sub} {f} sınırlı denetim
begrenzte Rohstoffe {sub} {pl} sınırlı ham maddeler
begrenzte Zahl von Anlegern {sub} {f} sınırlı sayıda yatırımcılar
begrenzte Zahl von Krankheitsherden {sub} {f} sınırlı sayıda hastalık yuvaları
begrenzte Zone {sub} {f} sınırlı bölge
begrenzter {adj} daha sınırlı
begrenzter Betrag {sub} {m} sınırlı miktar
begrenzter Kredit {sub} {m} sınırlı kredi
begrenzter Markt {sub} {m} dar piyasa
begrenzter Markt {sub} {m} sıkışık piyasa
Begrenzter Parameterwert {sub} {m} sınırlı parametre değeri
begrenzter Raum {sub} {m} dar oda
begrenzter Scheck {sub} {m} sınırlı ҫek
begrenzter Wortschatz {sub} {m} sınırlı kelime haznesi
begrenztes {adj} sınırlı
begrenztes Kurspotenzial {sub} {n} sınırlı kur potansiyeli
begrenztes Risiko {sub} {n} sınırlı risk
begrenztes Stimmrecht {sub} {n} sınırlı oy hakkı
begrenztes Visum {sub} {n} sınırlı vize
begrenztes Ziel {sub} {n} sınırlı hedef
die Begrenztheit {sub} {f} kifayetsizlik hali
die Begrenztheit {sub} {f} sınırlılık hali
die Begrenztheiten {sub} {pl} sınırlılık halleri
es ist zeitlich nicht begrenzt zaman ile sınırlı değil
lokal begrenzt bölgesel sınırlı
nicht begrenzt sınırsız
nullbegrenzt {adj} sıfır sınırlı
räumlich begrenzt {adj} hacimsel sınırlı
räumlich begrenzt {adj} mekân açısından sınırlı
unbegrenzt {adj} bilinmeyen
unbegrenzt {adj} hadsiz
unbegrenzt {adj} sonsuz
unbegrenzt {adj} sınırsız
zeitlich begrenzt {adj} zaman açısından sınırlı
0.003s