Keine direkten Treffer gefunden für: ayakl

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: ayakl

Deutsch Türkisch
an den Pranger gestellt ayakları zincirle bağlanmış
an den pranger stellen {v} ayaklarını zincirle bağlamak
der Arbeiteraufstand {sub} {m} ayaklanması
auf den Beinen ayakları üzerinde
auf den Beinen sein {v} ayakları üzerinde olmak
auf die Füße fallen {v} ayaklarına kapanmak
auf die Füße fallen {v} ayaklarına dolanmak [bir işte engellemek]
auf die Füße springen {v} ayaklarına koşmak
auf Zehenspitzen kommen ayaklarının ucuna basarak gelmek
aufbegehren {v} ayaklanmak
aufbegehrend {adj} ayaklanan
aufbäumen {v} [sich] ayaklanmak
aufbäumend {adj} ayaklanan
aufgeständert [auf Stelzen stehend] ayaklıklar üzerinde duran
aufgeständerte Fahrbahn {sub} {f} ayaklıklar üzerinde duran otoyol
aufgeständerte Straße {sub} {f} ayaklıklar üzerinde duran cadde
der Auflauf {sub} {m} ayaklanma
die Auflehnung {sub} {f} ayaklanma
aufmucken {v} ayaklanmak
der Aufruhr {sub} {m} [Aufstand] ayaklanma
die Aufruhre {sub} {pl} ayaklanmalar
aufstacheln {v} [stachelte auf, hat aufgestachelt] ayaklandırmak
aufstampfen {v} ayaklarını yere vurmak
der Aufstand {sub} {m} ayaklanma
die Aufstände {sub} {pl} ayaklanmalar
Aufstände ersticken ayaklanmaları bastırmak
die Aufwiegelei {sub} {f} ayaklandırma
aufwiegeln {v} ayaklandırmak
aufwiegelnd {adj} ayaklanan
die Beine {sub} {pl} [Bohrinsel, Tisch] ayaklar
beinig {adj} ayaklı
die Beinwärmer {sub} {pl} ayakları ısıtıcı
berappeln {v} [sich aufrappeln] ayakları üstünde durmak
Betonrohr mit Fuß {sub} {n} ayaklı beton boru
der Bock {sub} {m} [Gestell] ayaklık
Bock machen ayakları üzerinde durup eğilerek atlama beygiri durumu almak
das Buhei {sub} {n} {ugs.} [landsch.] ayaklanma
den Aufstand niederwerfen ayaklanmayı bastırmak
die Aufständischen {sub} {pl} ayaklananlar
die Füße hochlegen ayakları dikmek
Drehung der Füße nach außen {sub} {f} ayakları dışına döndürme
einen Aufstand niederschlagen {v} ayaklanmayı bastırmak
einen Aufstand veranstalten {v} {ugs.} ayaklanma düzenlemek
erheben {v} [sich ~ : rebellieren] ayaklanmak
erhebt euch! ayaklanın!
erhebt sich [er, sie, es~] ayaklanıyor
die Erhebung {sub} {f} [Aufstand] ayaklanma
erhob [er, sie, es~sich] ayaklanmıştı
es kam zu Ausschreitungen ayaklanmalar olmuştu
der Fuchsschwanz {sub} {m} [zum Sägen von Trockenbauplatten] ayaklı testere
der Fuß {sub} {m} [zur Befestigung von Instrumenten] ayaklık
0.003s