5 direkte Treffer gefunden für: all

Deutsch Türkisch
das All {sub} {n} alem
das All {sub} {n} evren
das All {sub} {n} kozmos
das All {sub} {n} kâinat
das All {sub} {n} tüm var olanlar

77 indirekte Treffer gefunden für: all

Deutsch Türkisch
ade allaha ısmarladık
adieu Allah`a ısmarladık
Akne allergica {sub} {f} allejik akne
alle Plätze sind besetzt tüm yerler dolu
alle Bücher bütün kitaplar
all das bütün bunlar
all das bilimum şeyler
all das Ganze bütün hepsi
all die Dinge her şey
all die Dinge olanca şeyler
All-inkl her şey dahil
all das bedeutet nichts bütün bunlar bir şey ifade etmez
all das Geld bütün bu para
all das Gerede bütün bu konuşmalar
all das Getue bütün bu yapılanlar
all das ist seine Mache bütün bunlar onun işi
all das ist Unsinn bütün bunlar saçma
all das macht mir Sorge tüm olanlar bana keder veriyor
all das stimmt mich traurig tüm bu olanlar beni üzüyor
all das umsonst her şey boşuna
all die {sub} {f} onlar hepsi
all die Bürohengste tüm büro eşekleri
all die entzückenden Dinge bütün bu tatlı şeyler
all die Menschen [all die Leute] onca insan
all die romantischen Urlaubsorte bütün romantik tatil yerleri
all die schmutzigen Details bütün bu kirli detaylar
all die vielen Leute, die er kennt onun tanıdığı bütün bu insanlar
all dies Gerede bütün bu konuşma
all dies ist deine Arbeit bütün bunlar senin işin
all diese Bücher bütün bu kitaplar
all diese vergebliche Mühe tüm bu zahmet boşuna
all diese Vorbereitungen bütün bu hazırlıklar
all hier hepsi burada
All Ihre Auslagen bütün masraflarınız
all meine Wünsche tüm arzularım
all sein Geld ausgeben {v} bütün parasını harcamak
all seine Hoffnungen auf etwas setzen {v} bütün umutlarını bir şeye bağlamak
all seine Hoffnungen in jemanden setzen {v} bütün umutlarını birine bağlamak
all seine Kräfte einsetzen {v} bütün kuvvetini vermek
all seine Kräfte einsetzen {v} tüm kuvvetini vermek
all seinen Ankündigungen zum Trotz tüm açıklamalarına rağmen
all seinen Mut zusammennehmen {v} tüm cesaretini toplamak
all unsere Pläne gingen daneben bütün planlarımız suya düştü
all zu oft [Häufigkeit] çok sık
allabendlich {adj} her akşam
allabendlich {adj} her akşamki
der Allabogdanit {sub} {m} bir mineral çeşidi
Allachsantrieb [Allradantrieb] bütün dört tekerleklerin tahriki
Allah [arabischer Name Gottes] Allah
der Allah {sub} {m} [Gott im Islam] Allah
Allah ist groß Allah büyüktür
der Raupenbefall {sub} {m} tırtıl istilası
der Abfall {sub} {m} [Haushalt] çöp
der Abfall {sub} {m} [Industrie] atık
der Abfall {sub} {m} [Späne] talaş
der Abfall {sub} {m} [Unbrauchbares] döküntü
der Abfall {sub} {m} alçalma
der Abfall {sub} {m} atık
der Abfall {sub} {m} azalma
der Abfall {sub} {m} döküntü
der Abfall {sub} {m} düşme
der Abfall {sub} {m} hurda
der Abfall {sub} {m} kırıntı
der Abfall {sub} {m} süprüntü
der Abfall {sub} {m} çöp
Abfindung im Rentenfall {sub} {f} emeklilik tazminatı
die Abfrageintervall {sub} {f} sorgulama fasılası
abgestochenes Metall {sub} {n} [Techn.] dökme ocağından alınmış metal
das Abgrenzungsintervall {sub} {n} sınırlama aralaıkları
der Abkalbestall {sub} {m} ineğin doğurma ahırı
abklingender Schall {sub} {m} azalan ses
der Abnutzungsausfall {sub} {m} eskiyip eksilme
abortiver Epilepsieanfall {sub} {m} hafif sara nöbeti
der Abprall {sub} {m} sekme
der Abprall {sub} {m} sıçrama
das Abrichtintervall {sub} {n} planyalama fasılası
das Abrufintervall {sub} {n} çağırma zaman aralığı
0.009s