5 direkte Treffer gefunden für: SARI


77 indirekte Treffer gefunden für: SARI

Deutsch Türkisch
abgespult sarılmış
abhalsen {v} [halste ab, hat abgehalst] sarılmak
die Achloropsie {sub} {f} sarı-yeşil görememe
die Acholie {sub} {f} sarılık
der Adlerfisch {sub} {m} sarıağız balığı
die Adlerfische {sub} {pl} sarıağız balıkları
der Aland {sub} {m} [Fischart] sarı balık
der Alandblecke {sub} {m} sarı balık
die Aloe {sub} {f} [Aloe vera, Aloe barbadensis, A. Officinalis] Sarısabır, Sabır, Sabur, Alö, Ödağacı
die Aloe {sub} {f} sarısabır
der Aloeextrakt {sub} {m} sarısabır hülâsası
die Aloesäure {sub} {f} sarısabır asidi
die Aloetinktur {sub} {f} sarısabır tentürü
die Alpendohle {sub} {f} [Pyrrhocorax graculus] Sarı gagalı dağ kargası
die Amaryllis {sub} {f} [Pflanze] sarınergis
das Amberkörbchen {sub} {n} [Pflanze] sarı amber çiçeği
anklammernd {adj} sarılarak
Anzahl der Windungen {sub} {f} sarım sayısı
arbeitgeberfreundliche Gewerkschaft sarı sendika
aufgespult sarılmış
aufgewickelt sarılmış
aufgewickelt sarılı
aufrollbar {adj} sarılabilir
aufwickeln [auseinanderwickeln] sarılı bir şeyi açmak
aufwickeln {v} [wickelte auf, hat aufgewickelt] sarılı bir şeyi açmak
der Aufwickler {sub} {m} sarıcı
augenfällig {adj} sarih
das Auripigment {sub} {n} sarı zırnık
der Ausleger {sub} {m} şarih
australische Gelbschwanzmakrele {sub} {f} sarı kuyrklu Avustralya uskumrusu
die Äsche {sub} {f} sarıağız
die Bandassel {sub} {f} sarıçıyan
bei Gelb über die Ampel fahren sarı ışıkta geçmek
die Belladonnalilie {sub} {f} sarı nergis
die Berberitze {sub} {f} sarı çalı
die Berberitze {sub} {f} sarı çalı meyvesi
die Berberitzen {sub} {pl} sarı çalılar
besponnerer Draht {sub} {m} sarılmış tel
Bilderteil der schicht {sub} {n} sarım katının sarılan kısmı
die Bildkraft {sub} {f} sarihlik
bildkräftig {adj} sarih
blassgelb {adj} sarımsı
das Blassgelb {sub} {n} sarımsı renk
blassgelblich {adj} sarımsı
der Blaubarsch {sub} {m} sarıkanat
blond {adj} sarı (saçlı)
blond {adj} sarışın
blond gelockt {adj} sarışın kıvrışıklı
blond gelockt sein {v} sarışın kıvrışıklı olmak
das Blondchen {sub} {n} sarışıncık
die Blonde {sub} {f} [Blondine] sarışın
der Abbruchschaden {sub} {m} yıkım hasarı
der Abwässerschaden {sub} {m} atık su hasarı
der Achtungserfolg {sub} {m} saygıdeğer başarı
die Akrocyanosis {sub} {f} ellerde kronik soğuk hasarı
der Aktienmakler {sub} {m} borsa simsarı
das Aktionsschema {sub} {n} eylem tasarı
alkoholinduzierter Myokardschaden {sub} {m} alkol nedeniyle kalp kası hasarı
alkoholische Kardiomyopathie {sub} {f} alkolik kalp kasları hasarı
die Alkoholmyokardiopathie {sub} {f} alkole bağlı kalp kasları hasarı
allergische Hautschädigung {sub} {f} allerjik deri hasarı
allgemeine Leistung {sub} {f} genel başarı
die Ammoniakentwicklung {sub} {f} amonyak intişarı
amtlicher Börsenmakler {sub} {m} resmi borsa simsarı
der Anfahrungsschaden {sub} {m} hareket hasarı
der Anfangserfolg {sub} {m} başlangıçtaki başarı
angezeigt {adj} işari
der Arbeitsablaufplan {sub} {m} çalışma akışı tasarı
der Arbeitsplan {sub} {m} çalışma tasarı
der Atomschaden {sub} {m} atom hasarı
auf Abwehr von Gefahren ausgerichteter Entwurf {sub} {m} tehlikelere karşı koymaya yönelik tasarı
auf Platte sein [ugs.: obdachlos sein] sokakta başarı
der Auffahrschaden {sub} {m} çarpma hasarı
das Auffrieren {sub} {n} donma hasarı
der Augenblickserfolg {sub} {m} şimdiki başarı
der Augenschaden {sub} {m} göz hasarı
der Auktionskommissar {sub} {m} müzayede simsarı
0.005s