Keine direkten Treffer gefunden für: (y

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: (y

Deutsch Türkisch
abgeschliffenes Werkstückvolumen {sub} {n} (yüzeyi) taşlanmış parçası miktarı
an Ort und Stelle (yerli) yerinde
der Aufstrom {sub} {m} (yükselen) buhar
der Aufstrom {sub} {m} (yükselen) hava
der Aufstrom {sub} {m} (yükselen) su
das Ausläufer {sub} {n} (yandan çıkan) filiz
behalten {v} (yanında) alıkoymak
die Beikost {sub} {f} (yiyeceğe eklenen) katık
beischreiben {v} (yazının) kenarına yazmak
Belegt (yer, oda) tutulmuş
bereiten {v} [bereitete, habe bereitet] (yemek) hazırlamak
die Biestmilch {sub} {f} (yeni yavrulamış) inek sütü
bis bald! (yakında) görüşmek üzere!
der Bregen {sub} {m} (yiyecek olarak) beyin
der Brägen {sub} {m} [nordd.: Rechtschreibvariante] (yiyecek olarak) beyin
die Charybdis {sub} {f} [Meeresungeheuer] (Yunanistan) deniz canavarı
die Danaiden {sub} {pl} (Yunan mitolojisinde) Danaos'un kızları
die Darreichung {sub} {f} (yemek, ilaç, su) sunma
die Darreichung {sub} {f} (yemek, ilaç, su) verme
deglacieren {v} (yangını) söndürmek
delisch {adj} (Yunanistan) Delos adasına ait
das Delphi {sub} {n} (Yunanistan) Delf
die Demeter {sub} {f} (Yunan) bereket tanrıçası
das Desinfektionsmittel {sub} {n} [zur Wunddesinfektion] (yarayı) dezenfekte eden madde
der Dorer {sub} {m} (Yunan) Doryan
durchglüht {adj} (yanmaktan) kıpkırmızı
die Einkehr {sub} {f} (yeme veya içme amacıyla) bir yere girme
einpfeffern {v} (yemek) içine biber eklemek
einpuppen {v} (yeni) elbise giydirmek
einpuppen {v} [sich] (yeni) elbise giymek
einschürig {adj} [Pflanze] (yılda bir defa) biçilen
der Einzelfahrer {sub} {m} (yarışlarda) tek sürücü
Ellbogen einsetzen {v} (yükselmek için) başkalarını dışlamak
Ellbogen einsetzen {v} (yükselmek için) başkalarını ezmek
emporheben {v} (yerden alarak) yukarı doğru çekmek
das Entree {sub} {n} (yemek) ordövr
die Erinnye {sub} {f} (Yunancada) öç alma tanrısı
die Erinyen {sub} {pl} (Yunancada) öç alma tanrıları
die eris {sub} {f} (Yunancada) anlaşmazlık tanrısı
die Erstgenannte {sub} {f} (yukarıda) ilk sözü edilen
etwas herunterbringen {v} [Essen] (yemeği) aşağıya taşımak
der Fangzahn {sub} {m} (yabani domuz) sivri diş
flambieren {v} (yemeği) alkol dökerek alevlendirmek
fratzenhaft {adj} (yüz) çirkin
die Frauen-Umkleidekabine {sub} {f} [im Schwimmbad] (yüzme havuzunda) kadınlara mahsus soyunma odası
Frühling vor, Herbst zurück [Eselsbrücke für die Zeitumstellung] (yaz saati uygulaması) ilkbaharda geri, sonbaharda ileri
das Frühwerk {sub} {n} (yazar, şair) gençlik eseri
der Fuder {sub} {m} (yaklaşık bin litre) şarap
fördern {v} [söhlig in der Strecke] (yatay) sevketmek
gammelig {ugs.} (yemek) bozulmuş
gammelig {ugs.} (yemek) çürümüş
0.003s